CENNET#2541 SINIRSIZLIK 9 Kasım 2007
Sevdikleriniz öldüğünde sizin aleyhinize olan hiç bir şey yoktur. Bedenin ölümü hayat dahilinde olağan bir şeydir. Hiçkimse bundan muaf değildir. Üzerinize konan kara bir leke değildir bu. Aslında sevdiklerim, bu bir armağandır. Bedeniniz yorulmaktadır. Sizi fizikselliğin yükünden kurtaracak yeni diyarlara gitmek için hazırsınızdır.
Rölatif dahilinde, fiziksel boyut hep aklınızdadır. Bedenlerini terkeden sevdiklerinizin artık bir yük taşımak zorunda olmadıklarını dikkate alın. Geride bırakmış oldukları tek şey fiziksel bedenleridir. Ve artık hepsi ışıktır onların. Fizikselliğin bir yoğunluğu varken, artık hiç bir ağırlık söz konusu değildir. Ölüm, size hücum eden herşeyi bırakıp çok iyi hak edilmiş bir tatile çıkmak gibidir. Ellebetteki hayatın yer çekiminden yana çıkılan bir tatildir o. Bir şehri, bir başka şehir için terk ediyorsunuzdur, hepsi bu. Yok olmuyorsunuzdur. Her zaman olduğunuz gibi kendinizsinizdir yine, sadece fiziksel bedeninizi ardınızda bırakırsınız. Salt mutluluğun hakim olduğu bir Sessizliğe geri dönmek gibidir bu. Ölüm diye adlandırdığınız şey dahilinde hiçbir ızdırap yoktur. Ceza yoktur. Acı yoktur. Boyutlar, ebatlar yoktur. Ayağınıza uyacak ayakkabıların arayışı yoktur. Kayıp çorapları aramak yoktur. Bedenin içine hapsolmak yoktur. Yaralar bereler yoktur. Kaçıp kurtulma hissi yoktur artık.
Ölüm bir varıştır aziz çocuklarım. Hayat yerine ölümün arzusunda olmayın. Hissetmiş olduğunuz ızdırap gerçek değildi. Ölüm de gerçek değildir. Ölüm mevcut değildir. Ölüm olarak adlandırdığınız şey fizikselliğin sınırlarından bir kurtuluş sağlar. Bu kötü değildir. Ölüm bir yokoluş değildir. Ölüm, sadece bir boyuttan çıkmak ve fiziksel beden içindeki Yeryüzü hayatının sınırlarına sahip olmayan bir diğer boyuta giriş yapmaktır. Bedenin ölmesi feci bir şey değildir. Meydana geldiği zaman hayırlı bir şeydir bu.
Sevdikleriniz sizden ayrılır göründüğünde, farklı bir diyara ulaşmış olurlar ve aslında bir an için dahi de olsa sizden ayrılmamışlardır. Her zaman sizinle olacaktır onlar. Hiçkimse hayatı terketmez. Sadece belirli bir fizikselliği bırakır onlar. Ve sizi de terk etmezler. Sizinle birlikte olmak isterler, aynı zamanda da tekamülleri dahilinde ileriye giderler. Bu sizin de tekamülünüzdür; bir bilebilseydiniz.
Bedenle de olsa bedensiz de olsa hayatın bir devamlılığı vardır. Beden bir süreliğine kullanımda olan bir araçtır. Hissetmiş olduğunuz her şeye rağmen beden sizin de, sevdiklerinizin de çok küçük ve önemsiz bir parçasıdır.
Işık yansıtan bir yıldız ne kendi fiziksel varoluşu için, ne de muafiyet iznine çıkan bir diğer fiziksel varoluş için sızlanır. Olup biten şey bedenin aşılmasıdır. Ölüm meydana geldiğinde yeni bir şey olmaz. Kim olursanız olun, fiziksel mevcudiyet ne kadar hoş olursa olsun, fiziksel mevcudiyeti ne kadar sevmiş olursanız olun ya da böyleyken ne kadar sevilmiş olursanız olun asla sadece beden değildiniz. Hiç bir şeyi de bırakıp gitmezsiniz. Eski, yıpranmış ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuzdur, size artık uymayan ayakkabılarınızı. Hiçbir yere gitmiyorsunuzdur. Eğer ölümden sonra Cennet bahçelerine gittiğinizi farz ediyorsanız, o halde böyle düşünün.
Sadece bilinç dahilinde bir yükselme yaşarsınız. Ölüm denilen şey dahilinde, yükselmiş olursunuz fakat hiçbir yere de gitmezsiniz. Sadece bedeninizi ardınızda bırakırsınız. Bedeniniz buna hazırdır. Ve artık fizikselle sınırlı değilsinizdir. Aslında hiç de sınırlı olmamıştınız.
Bedenin ölümü normal bir şeydir. Sizin kadar sevdikleriniz de artık yepyeni gözlerle bakacaktır. Sınırsızlığa alışacak ve uyum sağlayacaksınız. Onun dahilinde gülüp eğleneceksiniz. Özgürsünüz. Kutsanmaktasınız.
Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: