CENNET#1969 Ne Yakut, Ne de Elmas... Nisan 13, 2006
Tanrı dedi ki:
Bir an için kıskançlık ya da gıpta hissettiğinizde yoksunluk duygusunu hissediyorsunuzdur. Bir diğerinin kayırılan evlat olduğunu sizin de öyle olmadığınızı hissediyorsunuzdur. Asla, asla Benden yoksun olamazsınız sevdiklerim, ne de Benim sevgimden. Dünyadaki başarı bir evladın diğerine nazaran kayırılıp gözetildiği anlamına gelmez. Sizin düşündüğünüz bu, öyle değil mi? Her zaman tetiktesiniz dünyadaki adil hakkınızı alıp almadığınızdan emin olmak içinve böylelikle mahrumiyeti de bulup işaretleyebilesiniz diye.
Dünyadaki başarı hoştur lakin konuyla da pek bir ilgisi yoktur. Hayatınızın gayesi değildir o.
İmrenti hissine maruz olmaktansa sevgi saçın kalbinizden. Bir diğerinin başarısına sanki Benim sizin üzerinize olan kutsamammışcasına sevgi duyun. Size olan inayetim, size olan lütfummuşcasına. Benim rahmetimden mahrum kalamazsınız. Siz Bensiniz, Benim Kendim. Hepsi Benim, Benim Kendim ve Kendi Kendimle rekabet etmem Ben. Diğerlerine ne verirsem size de onu veririm. Dünya hemfikir olmayabilir, olmayacaktır da.
Sizin için de uğruna rekabet edecek hiçbir şey yoktur. Tıpkı tenis maçlarında olduğu gibi kazansa da kaybetse de biribirinin elini sıkar taraflar. Maçı kaybeden daha fazla sayı yapanı tebrik eder. Budur olan bitenin tamamı. Birisi sınavda sizden daha iyi bir not almıştır. Bu denli önemli midir bu gerçekten?
Yüreğinizde imrentinin burgusunu hissetiğinizde sizin arzuladığınız şeye sahip olan kişiyi tebrik edin, kutlayın onu. Bu imrenti burgusu şunu söylemektedir aslında: “Bunu ben de istiyorum”. Gerçekten başarıyı arzu etmediğinizde dahi kendinize bunu istediğinizi söylersiniz ve bunu kaçırmak istemediğinizi. Lakin asıl istediğiniz başarıya her daim refakat eden sevgidir. Sevginin itibarı vardır, sizin zaten sahip olduğunuz sevginin. Başka türlü olamaz bu. Elbette ki telefonu yüzüme kapatabilirsiniz lakin her halükarda Ben hattayımdır her daim.
Farkındalığınızı Dünyadaki başarı yerine Bizim karşılıklı sevgimizden yana bir tercihle yönlendirmeniz gerekmez. Her ikisine de sahip olabilirsiniz. Sizi çekip çeviren nedir ki Benim sevgimden başka. Alın telefonu elinize. Duyun Benim sevgimi. Alın ve kendinizin kılın onu. Hangi yakuta imerenebilirsiniz ki bundan böyle? Hangi pırlanta sizin Benim sevgime olan farkındalığınız denli ışıltı saçabilir? Her bir parmağınıza biribirinden parlak pırlantalar, elmaslar takabilirsiniz, dünya ayaklarınıza kapanabilir, tüm ödüller size verilebilir ve böyle olduğu halde Benim sevgimin farkındalığı olmaksızın kocaman bir boşluk taşırsınız içinizde, gerçekten, gerçekten bir şeyler eksik olduğu için; Benim sevgimin eksikliği değil, hiç kimse ondan yoksun olmadığından dolayı, lakin Benim sevgime olan farkındalığınızın eksikliğinden dolayı. Bu farkındalıktan mahrumken Dünyanın takdiri, itibarı, alkışları kafi değildir. Kafi olmanın yakınında bile değildir.
Bir şeyler kazanmak için Yeryüzünde olmadığınızı hatırlatın kendinize ve bu yüzden herhangi bir şeyi kaybedemeyeceğinizi de. Size verdiğim sevgiyi yaymak için buradasınız. Size olan sevgimin farkındalığında ikinci gelemezsiniz. İkincilik yoktur Benim kalbimde. Kabul edin bunu. Hiç kimse daha çok sevilmez diğerlerinden. Hepsi aziz tutulur, hepsi.
Dünyadaki en cömert insan olun. Kral ve Kraliçe olun dünyaya. Adanın insanlara. Lütufkar olun onlara. Tanrıya bir elçi olduğunuzu hatırlatın kendinize. Benim asamı taşıyorsunuz ve her şeyi, herkesi onunla kutsuyorsunuz. Her ne vuku bulursa bulsun başarıdır o ve de sizindir. Yüzük avucunuzdadır.
Ona eşdeğer başka hiçbir şey bulunmadığından feragat etmeyin hakkınız olan bu en tabii mirastan. Para için, altın için veya bunların yerine geçen herhangi bir şey için vazgeçmeyin sevgiden.
Çeviren: Engin Zeyno Vural