Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2063 Tanrinin Enerjisi

[size=18]CENNET#2063 Tanrının Enerjisi Haziran 29, 2006

Tanrı dedi ki:

Yaklaşılabilirim Ben. Yaklaşılabilir olmaktan da fazlasıyım Ben. Zaten size gelmiş olmamdan dolayı değil midir sizin de Bana geliyor olmanız. Mevcuduz biz, hazırız. Yüreklerimiz biribirlerine sarmalanmış. Sevgimiz Bir. Benim için araştırın, inceleyin yüreğinizi ve görün onda daim olduğumu. Beni uzaklarda aradığınız için farketmemiş olabilirsiniz bunu. Elbette denizlerin ötesinde de varım Ben. Dağlarda, tepelerde ve vadilerde de. Olmadığım bir yer yoktur Benim. Belki de bir başkasının bahçesinde aramaktaydınız Beni? Çitlerin, duvarların üzerinden bakarak? Onlarda Benden daha fazla olduğunu zannederek? Aslında, sevdiklerim, kendi arka bahçenizde bulabilirsiniz Beni, ki kendi yüreğinizdir orası.

Sizin vasıtanızla akıyorum Ben. Benden yoksun tek zerreniz yoktur; herhangi bir yerde Benden yoksun herhangi bir unsurun bulunmadığı denli. Hissedin yüreğinizdeki kabarışımı, dalgalarımı. Tam şimdi hissedebilirsiniz Beni. Hissedin Tanrının enerjisini çarpan yüreğinizde. Sevgi adı verilmiştir ona, Ben buyum çünkü. Benim kapsamımdır, Benim büyüklüğümdür bu ve çok engindir kapsamım. Herşeyi ve herkesi sarmalayıp kuşatmam, tüm bunların Benim Sevgimin tamamı olduğu anlamına gelir. Benim Sevgim diyorum çünkü sizin için kişiselleştirmek arzusundayım onu. Çapraşık bir sevgi değilim Ben, uzaklarda olan bir sevgi değilim. Yüreğinizdeki sevgiyim. Bayraklar açıp işaret vermesine gerek yoktur yüreğinizin.

Kendinizi her ne vakit umutsuz ya da mahrum bırakılmış hissederseniz, bulun Benim yüreğinizdeki yerimi. Ben çalıyorum yüreğinizdeki trampetleri. Eğer kalp atışlarınızı hissedebiliyorsanız Beni de hissedebilirsiniz . Koyun elinizi kalbinizin üzerine şimdi. Sanki Beni işitmek için kulağınızı yaklaştırıyormuş gibi bastırın elinizle Bizim yüreğimize.

Elbetteki şimdi, işitmekten çok daha öte bir hisle duyumsuyorsunuz Beni. Dile gelmeden önceki fısıltıyı işitiyorsunuz. Mesajı söylenmeden önce duyuyorsunuz. Kainatı düşündüğüm andan beri uçuşmaktadır kainatın etrafında Benim mesajım. Gezegenleri neyin tutup taşıdığını sanıyorsunuz? Kainatı yaratıp onu belirmiş kılan sevgim onu koruyup daim de kılar. Başladığım şeyi asla durdurmam. Sevmekten başka bir şey yapmayan Ben, ebediyim. Şimdi girin Benim yüreğime. Ekspres bir trendir o, asla durmayan. Ondan aşağı inemezsiniz, sevdiklerim.

“Haydi binin bu trene” dediğim vakit zaten onda yol almakta olduğunuzu bilirim Ben. Bunun tamamiyle bilincinde olmamanız ihtimaline karşı derim ”haydi atlayın içeri” diye ki böylelikle izin verirsiniz, muradınızın zaten doygun kılınmış olanı takip etmesine. Benim yüreğimin trenine kaçınılmaz olarak kumanda ettiğinizin idrakında da olabilirsiniz.

Bir vagonda Avrupa diğerinde Güney Amerika yazıyor olabilir lakin hangi vagonda oturduğunuz hiç bir şeyi değiştirmez. Aslında hiç bir anlamı yoktur oturduğunuz koltukların çünkü neticede hepsi, her şey Benim yüreğimdedir. İçinde yol aldığınız tren Bana gelen trendir, Benim trenimdir, yakıtı Benim tarafımdan temin edilendir ki Ben de sizinle beraberim zaten. Varacağınız yere uzun zaman önce ulaşmıştınız. Aslında orayı hiçbir zaman terk etmemiştiniz. Bunun en son farkına varan sizsiniz sadece.

Nerede olduğunuzu düşünürseniz düşünün; en önde size manzarayı gösteren, düdüğü öttürmenize, kumandaya geçmenize, girip çıktığınız tüneller varmış gibi yapmanıza müsaade eden, aslında her daim devinimsiz olduğu halde tren hareket ediyormuş gibi davranmanıza izin veren bir Makinistle birlikte yol almaktasınız. Benim yüreğimin devinimsiz sükunetidir her şeyi sarmalayan. Zaten Benim yüreğimde taşınırken birisi ya da herhangi bir şey başka nereye gidebilir ki?

Çeviren: Engin Zeyno Vural[/size]