Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2035 Oyun Oynayin Hayatla Haziran 1, 2006

CENNET#2035 Oyun Oynayın Hayatla Haziran 1, 2006

Tanrı dedi ki:

Kainata “Evet” demekle kendinize Evet demiş olursunuz aslında. Kainata “Hayır” demekle de kainattan ve kendi yüreğinizden bir parça kesip kopararak kendinize Hayır dersiniz. Sevdiklerim, mengeneye sokmayın, sıkıştırıp bastırmayın yaşamınızı. Açın onu.

Olasılıklar, ihtimaller, favoriler üzerine oynamayın. Hayatın oyununda oynayın. Ona yatırım yapın. Saklayıp kendinizde tutmayın.

Başarı veya başarısızlık üzerine kaygı duymayın asla. Başarmak mevhumu ilgisizdir konumuzla. Yüreğinizin ırmağını izlemeyi tercih etmeniz ilgilidir onunla. Hayata oynayın sevdiklerim. Yoktur kaybedecek bir şeyiniz. Oynamamak sizi kenarda tutar. Gelip oyuna katılmanız için işaret veriyorum size, aksi takdirde zamanında gelmediğiniz için hakkınızı yitirmiş olacaksınız.

Neden geride durduğunuza dair mazaretler sıralamayın artık. Dahil olmamak için mevcut tüm sebepleri dert etmeyin artık. Nedenlerin hiçbirini dert etmeyin asla.

Enerjiniz olmadığını söylemeyin. Yüreğinizi inkar ederek harap etmemiş olsaydınız kendinizi, muazzam düzeyde enerjiniz olurdu elbet.

Kalbiniz çocuğunuzdur sizin. Her zaman “Hayır” diyemezsiniz çocuğunuza. Ki eğer bunu yaparsanız çocuğunuza umutsuzluk aşılamış olursunuz. Biraz söz hakkı tanıyın çarpan yüreğinize. Bırakın kabarsın biraz. Her an tetikteki zihniniz “Hayır” demenin pratik ve güvenli olduğunu düşünmektedir. “Evet” güvenlidir sevdiklerim. Mesele güvenlik ve başarı değildir zaten. Mesele yaşamın içinde hareket etmektir.

Zihninizdeki zirveye tırmanın ve “Eveti” ilan edin bu zirveden. Kainata doğru bağırarak şarkılar söyleyin “Evet” diye. Duyulacaktır. Ki ne kadar çok “Evet” derseniz kainata, o da o kadar çok “Evet” diyecektir size. Yankıyı duyun sevdiklerim. Size geri dönen kendi sesinizdir.

Kendi hayatınızın hak sahibi sizsiniz; sizsiniz talep sahibi. Tamamen şansa bırakılmak için değildir hayat. Oynanmış bir oyundan arta kalanları toplamak değildir bu. Sizin oyununuzdur bu, sevdiklerim. Bu şehirde oynanan tek oyundur o.

Başlaması için beklemekte miydiniz hayatı? Tadına bakmanız için size sunulmasını mı beklemekteydiniz yemeğin? Yeterince uzun zaman beklediniz. Kesinlikle beklediniz yeteri kadar. Sevdiklerim, ne için beklediğinizi bile bilmiyorsunuz. Hangi trafik ışığında bekliyorsunuz? Çekin ayağınızı frenin üstünden. Acil, kritik bir durum yok ortada. Çalan sirenler yok. Öyleyse neden yolun kenarına çekiliyorsunuz? Hangi molayı arıyorsunuz?

Evet dinlenme tesisleri vardır yol kenarlarında. Lakin öncelikle onlara ulaşmanız gerekir. Partilerde, düğünlerde dans edecek kimseyi bulamadığı için kenarda oturan mahçuplardan olmayın. Seçilmeyi beklemeyin. Kendinizi seçin. Sizi seçiyorum Ben. Bir güzel pişene dek kendinizi bekleyecekmişsiniz gibi görünüyor. Lakin henüz fırını bile yakmamışsınız.

Bugün hayatı pişmemiş olarak sunun kendinize.

Hayatın altında yer alan kendi ocağınızı yakın.

Biraz sos ekleyin. Biraz soğan doğrayıp içine koyun.

Çabucak cız-bız yapın hayatı bugün, yağda şöyle bir çevirin. Gösterişli mezeler, salatalar için beklemeyin.

Mükemmel bir şekilde yapmayın yatağınızı. Çıkın ondan dışarıya. Toplayın çarşafları. Hayata batırın onları.

Yaşam denizidir bu tam önünüzdeki. Sadece ayağınızı sokmakla yetinmeyin. Dalın içine. Hazır olsanız da olmasanız da dalın içine.

Su soğuk mu? Harika öyleyse. Onu siz ısıtacaksınız. Su bugün biraz bulanık mı? Harika. Siz berraklaştırın onu.

Sevdiklerim, hayatı yaşamaya mani yoktur, caydırıcı engeller yoktur. Hepsini camdan dışarıya atın o engellerin. Önce camı açın sonra da fırlatın dışarıya hepsini.

Gelin ve hayattan içeri girin. Dışarıda beklemeyin. Dahil olun. Katılın. Elimi uzatıyorum buradan. Uzanın sevdiklerim, uzanın, yakalayın. Hayat hazır sizinle buluşmaya, ellerinizin uzağında değilim Ben. Biraz doğrulun sevdiklerim, kalkın yerinizden, çıkın ortaya.

Çeviren: Engin Zeyno Vural