CENNET#2033 Ayışığı gibi (*)Metaforlar Mayıs 30, 2006

Şöyledir aklınızdaki sorular: Kalbiniz etrafa saçılıp ezilip çiğnenmeden hayata nasıl dahil olunur? Bağımlı olmadan, bağlanmadan nasıl ihtimam gösterilir? Kendi Tanrı merkezinizde kalarak aynı zamanda tüm yüreklere de nasıl yakın olunur? Dopdolu bir yürek ve yumuşak adımlarla dünyada nasıl hareket edilir? Diğerlerini beslerken kişi kendisini bozulmaktan, hırpalanmaktan nasıl korur? Nasıl verici olunmalı lakin çok aşırıya da kaçılmamalı? Tüketmeden nasıl almalı, verilenleri kabul etmeli? Hayat nasıl zirvelerde, dolu dolu yaşanmalı lakin bu arada da dinlenebilmeli? Hayat nasıl zirvelerde, dolu dolu yaşanmalı lakin bu arada ona kapılıp dağılmamalı? Korkuya kapılmadan karşıdan karşıya nasıl geçmeli? Bencillik etmeden kendine karşı nasıl dürüst olmalı? Bağımlı olmadan, bağlı kalmadan nasıl kucaklamalı ve kucaklanmalı aynı zamanda?

Sonsuzdur bu sorular. İyisi hayat hakkında çok da fazla düşünmemektir. İyisi onu yaşamak, onun biraz yukarısında kalmak lakin yine de onda olmaktır. Öğreneceksiniz ve öğrenme vasıtasıyla da öğreteceksiniz. Her şeyi yapmaktasınız kendiniz ve kainat için.

Zihninizdeki çöpleri döktüğünüz vakit gezegendeki herkes için hayatı daha iyi bir hale getirirsiniz. Yolu ötekiler için de belirgin kılacaksınız. Bu zamanın dünyasında bir iz bırakacaksınız. Bir izlenim yaratmaktasınız. Tüm yapıyı değiştirmektesiniz.

Hayatta bir solo icra ettiğiniz hissine kapılabilirsiniz lakin söylemekte olduğunuz bu arya ve dansınız kainat boyunca değişiklikler yaratmaktadır. Adımlarınız yerine ulaşır ve bir başkasının adımları da tamamen değişmiş olur. Evrendeki herkes üzerindeki etkinizi anlamaya başlayacaksınız ve onların da sizin üzerinizdeki etkilerini.

Alınan tek bir nefes vardır. Çarpan tek bir yürek vardır. Kainatta bir zerre olmaktan çok daha fazlasınız sevdiklerim. Siz kainatsınız. Şarkılar bunu söylüyor. Tek bir elmas-sınız siz ki ışık pek çok farklı açıdan düşüyor üzerinize. Benim yüreğimin elmas-ısınız. Güneşin ışınlarısınız. Ayın zirve noktasısınız ve de tüm ışık saçan yıldızların. Kainatın tamamısınız. Belirmiş olansınız ve de belirmemiş olan. Sizsiniz. BENİM. Biziz. Ve neyiz Biz?

Parıltılı bir şiirsellik içinde olduğumu düşünebilirsiniz. Sevdiklerim, Hakikat şiirseldir. Metaforların lisanı, “ifade edilemeyeni” ifade etmeye en yakın olandır. Resmi metaforlar yaparlar. Zihninizde sıçramalar yaratırlar. Mantığın kuramadığı bağlantıları kurmanıza yardım ederler. Kullanın metaforları. En yoğun bir ihtiyacın ortasında dahi metaforlar koşacaktır yardımınıza. Sizi dengeleyecektir onlar. Kurdukları yeni bağlantılar yeni resimler oluşturacaktır ki bu vesileyle de yeni vizyonlar, daha parlak vizyonlar meydana gelecektir.

Metaforları sahildeki ayışığı gibi farzedin. Ruhunuzdaki gölden yükselen buğu gibi farz edin onları. Dağların arasından oluşturun metaforları. Esas kılın onları. Dünyanızı olağanüstü hale getirin. Işıklandırın onu. Tam karşısına bir eşini çizin ayın ve görün yüreğinize nüfuz eden o muazzam ışığı. Bir araya toplayın yıldızları. Ekin gibi biçin onları. Üzerinize boca edin hepsini. Birsiniz yıldızlar ve siz. Kimse dışında değil bunun.

Okyanusa daldırın yıldızları ve bir yunus, bir balina ya da tuzlu ıslak bir yıldız çekin geriye! Bir kez hayal edip de yapamayacağınız ne olabilir ki? Işıltılar saçsın hayal gücünüz. Cebinizden çıkarın yıldızları. Cennete doğru açın çantanızı. Ondan nelerin uçup gittiğini, uçarak ona nelerin konduğunu seyredin. Belki de yıldızlardan yapılmıştır kelebekler?

Hangi melodi geliyor dilinizin ucuna? Hangi sözler dökülüyor? Ele geçirebilir yüreğinizi metaforlar. Alı konanı, tutsak edileni özgür kılacaktır her daim onlar. Metaforları düşünün bugün. Ki siz de onlardan birisiniz.

(*)Metafor: Edebiyatta, daha çok şiirde kullanılan söz sanatı; istiare, mecaz, benzetme, eğretileme.

Çeviren: Engin Zeyno Vural