Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2028 YUREKLERIN ASI

CENNET#2028 Yüreklerin Ası Mayıs 25, 2006

Hararetinizi biraz düşük tutun sevdiklerim. Lav püskürtmek zorunda olan bir volkan değilsiniz. Ki patlamanız gerekiyorsa şayet sevinç, neşe patlamaları yapın. O zaman küllerden ziyade sevgi kaplayacaktır her yeri.

Yeryüzündeki hayata dair bir model teşkil ediyorsunuz. Hayatın nasıl yaşanması gerektiğini ortaya koyuyorsunuz. Birileri de sizi kopya ediyor. Doğru davranış kisvesine bürünmüş olduğunuz anlamına gelmez bu. Çevrenizdeki herkesi ve her şeyi etkilediğinizin farkında olduğunuz anlamına gelir. Yüksek vibrasyonlar yayın. En azından nezaketi düşünün. Nazik, kibar bir insan olsanız nasıl hareket ederdiniz bu “Bir Kainatta”?

Eğer gözleriniz sihirli birer değnek olsa, öteki ya da diğeri gibi görünene nasıl vaki olurdu onlar?

Eğer Benim olsa elleriniz nasıl şifa verirdiniz? Ya da nasıl huzur verirdi onlar?

Eğer dünyanın metronomu olsaydı yüreğiniz nasıl çarpardı o?

Sevdiklerim bu tek bir gün için de olsa budalalığın çekip gitmesine izin verecek misiniz? Budalalık diyerek sevgi olmayan herşeyi kastediyorum. Sevgiyi bir kenara atmak ya da ondan vazgeçmekten daha budalaca ne olabilir ki? Sevgi yüreklerin asıdır. Masaya açın onu sevdiklerim.

Hangi vaziyetle ya da karakterle muhatap olursanız olun sevgi zarar verebilir mi, incitebilir mi hiç? Geldiğiniz platform olarak bahsediyorum sevgiden, farkındalığınız olarak bahsediyorum ondan, tüm hikayeyi ve ondaki insanları kutsama arzusu olarak bahsediyorum sevgiden.

Hızla sarfedilen kelimeler yerine sükunete ne dersiniz?

Söylenenleri ve olayları bu kadar da ciddiye almamaya ne dersiniz?

Şu anda her ne olup bitiyorsa ki ne denli şiddetli olduğu da farketmez, dünyanın sonu değildir bu. Değildir. Sevdiklerim dünya henüz bir başlangıç yapmaktadır ve sizinle yapmaktadır başlangıcını. Sizin üzerinize bahse giriyorum, sizi favori gösteriyorum. Ona bakıp büyütmesi ve sükunet vermesi için Dünyaya gönderdiklerimsiniz.

Başınızdan dumanlar püskürtmek yerine ağaçlık yerlerde bir yürüyüş yapın ya da çiçekler ekin bir yerlere. Ellerinizi toprağın üzerine koyun ve söyleyebilirseniz söyleyin bana, hayatla olan didişmelerinizin hayatın sevinçlerinden, keyiflerinden daha mühim olduğunu. Önemli olduğunu söylediğiniz şeyleri önemli kılarsınız. Uyuşmazlıklar, ihtilaflar bu denli önemli midir gerçekten? Dünyayı yerinden mi oynatırlar gerçekten? Bir münakaşa etkili midir bir kasırga denli?

Serinleten sulardan olun. Muzlu süt gibi olun. Dünyanın üzerindeki olgun bir çilek tanesi gibi olun. Kutsayın tüm yediklerinizi ve tanıştığınız, karşılaştığınız herkesi.

Kutsar, bir kutsayış. Bir kutsama direnmez kendisine. Kolaydır kutsamak. Daha çok kutsayın öyleyse. Daha az kızın, daha az sorun çıkarın.

Tüm zarlar atılmıştır. Düşmektedir onlar. Şimdi alın zarları elinize ve yeniden fırlatın. Budur aslında her an yaptığınız. Attığınız zarlar da düşüncelerinizdir.

Tekrar ve tekrar düşüncelerinize geliyoruz yine. Onların tehlikeli atıklar olmasına izin vermeyin. Bir an için durun onları ortaya koymadan önce. Düşüncelerinizin ışık saçan melekler olmalarına olanak tanıyın. Öcünü alacak hiçbir şey yoktur sevdiklerim. İptal edin geçmiş düşünceleri ve bir daha düşünmeyin onları.

Düşüncelerinizi sevginin zengin ve bereketli topraklarına ekin. Seyrediğn filizlenişlerini ve verdikleri meyveleri. Harikulade bir elma ağacından toplarmışcasına toplayın düşüncelerinizi. En olgun, en kırmızı elmalara doğru uzatın ellerinizi, çekip alın onları ve ısırıp tatlarına varın. Ne denli lezzetli olabilir elmalar ve tüm bu meyveler. Uzanmakta olduğunuz ağacın adını bilmeniz gerekmez. Sadece uzanmanız gerekir.

Düşünceleri Cennetten çekin aşağıya sevdiklerim. Ayaklarınızın dibinden kazarak çıkarmayın onları artık. Yukarıya gökyüzüne bakın ve görün onun nasıl da akıp gitmekte olduğunu. Cennete giden o yolu görün. Düşüncelerini özümsemeniz ve onları birer konfeti gibi Yeryüzüne saçmanız için sizi bekliyor Cennet, herkesin yüreğindeki diyara ve en çok da kendi yüreğinize yaymanız için onları.

Çeviren: Engin Zeyno Vural