Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2025 BAYRAM SEVINCI ICINDEKI "BIR AN" Mayi

CENNET#2025 Bayram Sevinci İçindeki “Bir An" Mayıs 22, 2006

Tanrı dedi ki:

Aziz canlarım, daimi bir coşku ve heyecan içerisinde olmayı arzu ediyorsunuz lakin bugi-bugiye binemezsiniz her zaman. Her an üzerinizedir rahmet de kutsamalar da, ki buna rağmen rahmetten bir çığın bir anda, bir kerede sizi koparıp havalara uçurmasını istiyorsunuz. Bir çığ ile başa çıkamazsınız sevdiklerim, dayanamazsınız buna. Fakat muazzam nimet ve kutsamalar için hazırlıyorum sizi.

Mutluluğunuzun kimsenin, hiçbir şeyin ona etki edemeyeceği denli muazzam olacağı gün gelecektir. Bundan daha yükseği olmayacaktır sizin için; Dünya size tapınıyor da olsa, gururla omuzlarda taşıyor da olsa sizi, daha yukarıya yükseltilmeyeceksiniz. Aynı şekilde, itibarınızı yitirip yere de atılsanız ruhlarınızın neşesi kaçmayacak. İçinizde mukim olan Tanrı’nın tamamen farkında olduğunuz vakit sizin için neyi fark ettirirdi ki tüm bunlar?

Bunun için eğitilmekte olan bir varlıksınız, sevdiklerim. Yüksekler ve alçaklar olmayacak artık. Mutluluğun muntazam yolu olacak sadece. Taşların üzerinde yalınayak yürüyor olsanız bile, bir uçurumdan aşağı fırlatılsanız bile sendelemeyeceksiniz. Vizyonunuz ve Varlık haliniz mutluluğunuzun dayanağı olacak.

Ufuktan fırlatıldıysanız eğer, fırlatıldıysanız aya doğru, yıldızlara asılı kaldıysanız eğer, sizin için neyi fark ettirirdi ki tüm bunlar? Karanlıkta olsanız bile hala bilirdiniz aydınlığı. Bir zindanda olsanız dahi hala bilirdiniz Cenneti.

Tüm bunlar Tanrının içinizdeki mevcudiyetinin tamamiyle farkında olduğunuz içindir.

Dümeninde Benim olduğum bir teknede olsaydınız eğer nereye gittiğimize dair kaygı duyar mıydınız?

Benim omuzlarıma tutunsaydınız eğer, düşmekten endişe eder miydiniz?

El ele tutuşsaydık eğer, bunun Benim elim olup olmadığını sorgular mıydınız?

Sadece bir an için Dünyadasınız. Bunun bir ömür boyu olduğunu düşünüyorsunuz, lakin bir “an”dır bu sadece sevdiklerim. Bunun sadece kısacık bir an için olacağını bilseydiniz eğer ne kaygılandırırdı sizi? Çok fazla sahip olduğunuz ya da yeterince sahip olamadığınız ne olurdu? Dünya üzerindeki bu kısacık anda, keyfine varamayacağınız ne olurdu? Hangi gündoğumuna ya da günbatımına kayıtsız kalabilirdiniz? Otobüsü kaçırsaydınız veya yakalasaydınız, umursar mıydınız? Bu kısacık anda her şey daha önemli olurdu ve bir o kadar da önemsiz.

Mesele “olmak ya da olmamak” değil. Her zaman olmaktaydınız ve her zaman olacaksınız. Mesele Yeryüzündeki bu anda neler yapacağınız? Neleri yücelteceksiniz ve neleri bir kenara bırakacaksınız?

Yeryüzünde sadece bir ana, bir dakikaya sahipken sevgiye yönelik hangi fırsatlardan sonrası için tasarruf ederdiniz? Ne için tereddüt ederdiniz? Gülümsemek için neyi beklerdiniz? Kahkahalar da gözyaşları denli beklenmeksizin dökülmez miydi?

Yeryüzünde, İnsan bedeni içindeki bu bir anlık varoluşta, sevinç duymayacağınız, memnun olmayacağınız ne olabilirdi ve hatta minnet duymayacağınız; ne olabilirdi? Öfkeniz varolmazdı artık – nereye gitmiş olabilirdi ki? Dünyada geçireceğiniz tek bir an olduğunu bilirken, akan zamanın içinde sizi ne kızdırabilirdi? Eğer yağmur yağıyor olsaydı bayram ederdiniz sevinçten. Kuraklık olsaydı eğer ve siz de susamış olsaydınız bu bir anlık susuzluk hissine karşı açık olurdunuz, hayatı deneyimlemekte olduğunuz için.

Yapmayacağınız pek çok, pek çok şey olurdu. Bir dakikanızı dahi gazete okuyarak ya da TV seyrederek geçirir miydiniz? Herhangi bir şey için “cık cık cık” yapıp şikayet eder miydiniz? Bayram sevinci içindeki bu anı kutsayıp onun için “Teşekkürler, Tanrım.” demez miydiniz hakkıyla?

Çeviren: Engin Zeyno Vural