Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2014 BAHCENIZI EKIN Mayis 11, 2006

CENNET#2014 Bahçenizi Ekin Mayıs 11, 2006

Tanrı dedi ki:

Şüphesiz ki dikkatinizin her daim size mutluluk veren şeylere yönelmesine olanak sağlamalısınız. Mutluluk vermeyen şeyleri ise kafaya hiç takmayın. Dikkatinizi size mutluluk veren şeylere yöneltin ki böylelikle kat be kat çoğaltasınız onları. Dikkatinizi hoşunuza gitmeyen şeylere yönelttiğinizde de onları çoğaltırsınız. Kainat işitir düşüncelerinizi. Verdiğiniz direktifleri yerine getirir o. Daha çok, düşüncelerinizin kalibresine göre yanıt verir.

Sadece düşüncelerinizi savaştan, hastalıktan, yoksulluk ve her tür mutsuzluk verici şeyden öte yana çevirin yumuşak bir şekilde. Aynı şekilde, ekşimiş bozulmuş yemekler sunmazsınız kendinize, bozuk düşünceler de sunmayın. Anahtar budur. İyiliğiniz, selametiniz, mutluluğunuz için önemlidir bu. Hakkında düşündüğünüz şeyleri çekersiniz içinize. Mutluluk üzerine düşünebilecekken neden dehşet verici şeyler üzerine düşünüyorsunuz ki?

Ebeveynlere özgü bir denetim koyun zihninize, aziz canım. Kalbinize değil. Kalbinizden zihninize. Zihninize rehber olsun yüreğiniz. Dünyanın muazzam bir restoranındaki bir garson olduğunu farzedin zihninizin. Menü de her şey olsun. Lakin akşam yemeği için tüm bir menüye bakmanız gerekmez. Bilirsiniz nelerden hoşlanacağınızı. Onu arayın, menüyü hızlıca bir gözden geçirin ve çok düşünmeden verin siparişinizi.

Sevdiklerim, ızdırap ve mutluluğun üzerine planlar yaparsanız düşünceleriniz baskı ile eğilip bükülür, bir dengesizlik deneyimleyebilirsiniz burada. Sağlıklı şeyler düşününün. Sağlıklı düşünceleri protein gibi farzedin. Ya da tatlı gibi. Yemek tercihlerinizde tatlılardan imtina edebilirsiniz lakin hayatınız söz konusu olduğunda canınızın istediği tüm şekerleri yiyin. Tatlandırın düşüncelerinizi, tatlandırın hayatınızı. Hahatınızın içinizi bayıltacak denli tatlı olmasından endişe etmeyin asla. Size rahatsızlık verecek denli tatlılık olmaz hayatta. Düşüncelerinizin menzili hayatınızın izlediği haritadır.

Hayatınızı, düşüncelerinizle kontrol edebildiğiniz anlamına mı geliyor bu? Hem evet hem de hayır. Daha ziyade düşünceleriniz hayatınızın his düzeyini tercih etmektedir. Düşüncelerinizin semere vermelerini beklemeyin, böylelikle bir mükafat beklentisi içine girmiş olursunuz. Düşüncelerinizin neticeleri kendi kendilerine ihtimam göstersinler. Siz düşüncelerinize ihtimam gösterin.

Bazı düşünceler hoş gelmiyorsa eğer “hoş geldin” demeyin onlara. Savaşın yol açtığı yıkımlar hakkında okumaktan sakının. Salonunuzda oturup savaş acıları üzerine düşünmenin ne faydası vardır? Bunun yerine barışın güzelliğini düşünün ve bunu aşikar kılan her şeyi ki böylelikle bir barış ortamı yaratıyor olacaksınız. Elbetteki bilmelisiniz düşüncelerinizin dünyanın durumunu etkilediğinin. Artık olumsuz düşünmediğiniz vakit dünyanın bu durumundan diğerlerini mesul tutmaya başlayabilirsiniz. Bu vaki olana dek sevdiklerim, düşüncelerinizden mesul olduğunuz için, kendinizi sorumlu tutun.

Eğer piyano çalıyorsanız belirli tuşların belirli sesleri çıkardığını bilirsiniz. Kakafoniye yol açan notaları seslendirebilirsiniz eğer seçerseniz ki işiteceğiniz de kakafoni olur. Çok basittir bu, çok bariz, lakin konu düşüncelerinize gelince gözden kaçırırsınız bunu. Düşünceleriniz çoğaltıcıdır. Çoğaltırlar üzerinde oldukları her şeyi.

Haberleri izleyip tüm evi başınıza toplamanın vazifeniz olduğunu düşünmekteydiniz bazen, sanki başkalarının ızdırabı ağız tadıymış gibi. Savaş tatlı değildir. Savaşın muhasebesi tatlı değildir. Ve böyle olduğu halde sonuna kadar yiyip bitirirsiniz haberleri. Sevdiklerim, bahçenizi ekin, yukarıya yıldızlara bakın, birinin elini tutup yürüyüşe çıkın bunun yerine.

Hangi tohumları ekiyorsunuz? Elma istiyorsanız elma tohumları ekin. Yabani otları sökersiniz bahçenizden. İyi, öyleyse düşüncelerinizdeki yabani otları da söküp atın.

Çeviren: Engin Zeyno Vural