Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1999 Size Ait Olan O Lamba Nisan 24, 2006

CENNET#1999 Size Ait Olan O Lamba Nisan 24, 2006

Tanrı dedi ki:

Bir tekiniz bile henüz kıymetinizin farkına varmaya başlamadı ya da Benim için olan kıymetinizin. Oh, evet, bazen sınırları zorluyor, elinizden geleni yapıyorsunuz lakin çoğu zaman dünyanın üzerinize koyduğu sınırlamaları kabulleniyorsunuz. Çoğunlukla kendinizi İlahi İnsanoğlundan ziyade koca bir arabayı çekmekte olan bir öküz gibi hissediyorsunuz. Öküzler, en az sizin kadar farkında değillerdir hangi amaca hizmet ettiklerinin lakin rahatça ifade edilebilir ki öküzler farkındadır kendi öküzlüklerinin. Öküz kelimesini bilmez onlar lakin “öküz olmayı” sonuna dek hakkıyla yaşarlar.

Hayvanların, kendilerinin ne olduğunu zannettiklerine ve Yeryüzünde ne aradıklarına yönelik merak duyuyorsunuz bazen. Ve lakin çoğu zaman da kendinizin ne olduğunuzu ve Yeryüzünde ne yaptığınızı, ne aradığınızı bilmiyorsunuz. Bir İnsan olarak varolmanın size bahşedilmiş muazzam bir imtiyaz olduğunu tahhayül edemeyebilirsiniz. İnsan olarak varolmayı aşağı yukarı düşük ücretli bir iş gibi görebilirsiniz ve kendinizi de bir arabayı çeken, arabada ne olduğunu ve onunla nereye gittiğini bilmeyen bir yük hayvanı olarak, görebilirsiniz.

Lakin sizler sevdiklerim, İlahi İnsanoğlusunuz. Bundan daha azı değil. Tüm Yeryüzünü ve hayvanları kutsamak için bahşedildiniz Dünyaya. Bir asalak olmanız asla niyet edilmedi ya da kendinizi öyle görmeniz. Özel bir kutsal makamı doldurmaktasınız. Yalnızca sizin başarabileceğiniz geniş kapsamlı ve mühim bir göreviniz var. Yalnız sizsiniz seçmiş olduğunuz belirli bir zaman ve yerde Dünyaya ulaşan, seçtiğiniz ebeveynlere ve seçtiğiniz yaşama ulaşan. Ve bir tek sizsiniz kaderini tayin edebilen.

Zamanda ve uzayda bir nokta vardır ki kendi sorumluluğunuzu ele alırsınız ve bu, ufku daha geniş bir açıdan görmeye ve kendi oynayacağınız bölüme çekilmeya başladığınızı hissettiğiniz andır. Oldukça muğlaktır bu sizin için ve böyle olduğu halde çekilirsiniz ona doğru. Bilirsiniz onun orada sizi beklediğini. Yanı başınızda olduğunu bilirsiniz. O denli yakındır ki tadını bile alabilirsiniz.

Gelişmiş, büyük bir Varlıksınız. Aksak değilsiniz ne de eğik bükük, çarpık. Uzun boylu insanoğlusunuz ki boyunuzca ayakta kalmak zorundasınız. Dünyadaki mevcudiyetinizin bir sebebi olduğuna ve bu sebebin hem size hem de dünyaya mutluluk getireceğine ilişkin bazı hisler kazanmaya başlıyorsunuz. Sadece zaman geçirmek için burada değilsiniz. Harcanıp gitmek için değil hayatınız. Ne de sadece sizin için ve kendi keyfiniz için yaşanmak manasında o. Keyif almak içinsiniz siz ve aldığınız bu keyfin tüm dünyaya yayılması gerektiğini bilmek için. Sevincinizi, keyfinizi paylaşmak için dünyanın her tarafına gitmeniz gerekmiyor. Sadece yaymanız, dışarıya yansıtmanız gerekiyor onları.

Benim sevgimi yaymanız için gönderdim sizi. Nasıl yapacaksınız bunu? Ne zaman yapacaksınız? Her ne yapıyor olursanız olun şimdi yapın bunu. Her neredeyseniz ve her ne yapıyorsanız henüz yeterli sevgi yok ortada. Daha fazla olmasını sağlayın. Kesinlike emin olabilirsiniz ki çevrenizdeki herkes daha fazla sevgi için yanıp tutuşuyor, daha fazla sevgiye gereksinim duyuyor ve onu akıtmanızı bekliyor. Öyleyse asıl amacınız nerede olduğuna, ne olduğuna bakmaksızın sevgi yaymaktır.

Bu bağlamda, özel bir lamba vardır ki sizindir o yakmanız için. Bulacaksınız onu ve çevirecek eliniz düğmesini böylelikle size ait olan bu ışık aydınlatacak tüm dünyayı. Çok yakınındasınız mutlak surette size ait olan bu lambanın. Uzatın elinizi şimdi ona.

Çeviren: Engin Zeyno Vural