Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1971 MELEK KANATLARI Mart 29, 2006


CENNET#1971 Melek Kanatları Mart 29, 2006

Tanrı dedi ki:

Kahraman veya korkak, girişimci veya avare, sahip veya köle, iyilik veya kötülük gibi kelimeler mevcut değildir Benim için. Bu nedenle bunların üzerinde düşünmem derin derin ve de karşılaştırma yapmam. Kendimi Kendimle mukayese etmem, Kendimi sizinle de mukayese etmem. Neden ilk sırada olayım ki? Ya da ikinci sırada?

Hakikati biliyorum Ben, lakin bilmiyorum yalan olanı. Bilmiyorum herhangi zıtlığı. Ben olduğum şey için varım ve siz de Benim ne için olduğumu görüyorsunuz. Görmüyorum olmadığım bir şeyi. İnanmıyorum gölgelere. Boşvermişlik içinde olduğum anlamına gelmez bu. Umursuyor, ihtimam gösteriyorum. Çok fazla umursayan, ihtimam gösterenim Ben. Sevgi duyuyorum, çok sevgi duyuyorum lakin aşırı derecede üzerine düşmüyorum. Sizin için mazaretler uydurmuyorum. Hakkında mazaret bulunacak ne olabilir ki Benim için? Neden dolayı sizi mazur görmem gerekebilir ki? Mazur görmem gerektiğine yönelik bir yargıya varmamı gerektiren ne olabilir? Kendi gözlerimden bakıyorum Ben, sizinkilerden değil ve sevginin gözleridir Benimkiler. Benim sevgimin içinde mukkades görüyorum sizi ve bu ki sevdiklerim, hakikatinizdir sizin ve hakikatimdir Benim.

Dünyayı flaş ışıklarıyla ve yanıp sönen spotlarla aydınlanıyormuş gibi görüyorsunuz. Bense Sabit bir Işık içinde görüyorum ve iyi görüyorum. Hayatın yanıp sönen spotlarına bakmıyorum. Parçaları görmüyorum. Bütünü görüyorum. Çok iyi görüyorum sizi. Bu denli içten bir sadakat gösterdiğiniz illüzyonun yanıp sönen spotlarından ziyade hakikatin Işığını dikkate alıyorum Ben.

Pek de görmezsiniz bunu. Ve sıklıkla, orada olmayanı ve hiç orada bulunmamış olanı görürüsünüz siz. Bir şeyin ani bir flaşını görür ve neticeye varırsınız.

Aziz canlarım, tehlikeyi görürsünüz siz. Bense bilirim öyle bir şey olmadığını ortada.

Yargıları, hükümleri görürsünüz. Bense bilirim bunun bir illüzyondan kaynaklandığını. Lakin sizin yargılarınızı da yargılamam hatta vazgeçmenizi de talep etmem sizden.

Yargılayan bir zihin seven bir zihin değildir. Biliyorum zihninizin asıl doğasını. Kısa süreli seyahatlere gidiyor olabilirsiniz ve buna rağmen asla ayrılmazsınız Benim kalbimden. Siz Benim düşüncemsiniz ve Tanrı’nın zihninde ağırlanırsınız. Var mıdır olabileceğiniz başka bir yer?

Sizin aksinize, Benim düşüncelerim çıkmazlar Benim aklımdan.

Ve sevgide mürur yoktur Benim için. Ben sevgiyim ve Ben tamlığım.

Başka yöne dönmem. Benim için uğruna sapacak başka hiç bir şey yoktur, hatta muktedir olsam dahi. Muktedir değilim sevgiden sapmaya. Bir an için bile ayrılmaz Benim gözlerim sevgiden. Ne çılgınlık. Sevgi varken, başka neye bakabilir Benim gözlerim ve başka ne görebilir ki onlar? Sadece sevgidir görülmek için olan ve sevgi olduğunda, bakılacak ne bir geçmiş vardır ne de bir gelecek.

Sevgi zamanın haricinde var olur. Sevgi herşeyin haricinde var olur. Haricinde de değil lakin dahilinde. Hatta dahilinde de değil çünkü yalnız sevgi varken nasıl var olabilir dahil veya hariç? Ondan bağımsız olduğu söylenebilecek hiç bir şey yoktur.

Sevginin sizi yükseltiğini hissedin tam şu anda. Kalbinizi yükseltir o. Melek kanatlarınız kalbinizde ikamet eder, sevdiklerim. Yoktur kanatsız kılınmış bir yürek. Kendi öz doğaları gereği kanatlandırılmıştır tüm yürekler.

Kalbinizin yerde kalması murad edilmemişti hiç bir zaman. Elinde büyüteçle bir Sherlock Holmes olması murad edilmemişti hiç bir zaman. Bir kenara bırakın büyütecinizi. Bir kenara bırakın teleskopunuzu. Kalbinizi açın. Kalbinizin merceklerini açın ve genişçe açın onları. Sizin de zıtlıkları tanımama noktasına nasıl ulaşacağınızın izahıdır bu.

Çeviren: Engin Zeyno Vural