Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET #1841

CENNET #1841 Işıkların Işığı 19 Kasım 2005

Tanrı dedi ki:

Bilinçli bir şekilde parlak ışığın başınızdan size nüfuz ettiğini hissedin, görün. Yüzünüze su çarparcasina ellerinizle Ona doğru ilerleyin. Işık yolunuzu aydınlatsın. Bırakın zihniniz, kafanız bu beyaz veya tercih ederseniz altın rengi ışık demetleri ile dolsun.

Bu beyaz ışık zihninizin derinliklerinden, bedeninizin tüm hücrelerine nüfuz etmeye başlayacaktır. Bu ışık Cennetten çağladığı gibi size doğru akacaktır. Bu ışık size doğru deveran edecek ve sonra belirgin bir biçimde sizden çevrenize yayılacaktır. Tüm bedeninizin tamamiyle aynı bu ışıkla sarıldığını, sizden çağladığını ve size sevinç olarak döndüğünü hissedeceksiniz. Buna ışık aurası adını verebilirsiniz ki her halükarda bu ışıktır. Şimdi 1 inç (2,54 cm.) kadar yayılacaktır. 1 inç bir o kadar daha büyüyecek ve 2 olacaktır ve bu altın ışık oturduğunuz odanın tüm köşelerine dek yayılacaktır. Sonra duvarları aşıp bahçenizi saracaktır. Bu ışık açıkca sınırlar ötesine ulaşacaktır. Sınırlar, duvarlar bu ışık için hiç birşeydir.

Ve şimdi ışık, tüm yerküre beyaz bir hale ile sarmalanana kadar ilerleyecektir. Işığın bu beyaz şövalyeleri uzaklardaki galaksilere ulaşacaklardır, ta ki siz aslında soluduğunuzun ışıktan başka bir şey olmadığını idrak edene dek.

Sınırlamaların ortadan kaybolması ile birlikte ışık varolur. Artık sınırlar bağlayıcı olmayacaktır. Onları aşacaksınız. Onları zor kullanarak değil fakat Tanrının ışığının hiçbir engele takılmaksızın aştığı gibi aşacaksınız. Hal budur.

Veya sınırları, engelleri bir yarışı kazanırken geçtiğiniz kurdele gibi farzedin.

Veya akıp giden bulutlar gibi.

Veya sınırlamaları, engelleri hiç dikkatte almayın. Bunlar sadece sizin zihninize giren düşüncelerdir. Ve şimdi Benim Işığım onları dağıtıyor.
Işığımı size sunuyorum ve onu kullanmanızı istiyorum. Yüreğinizi onunla doldurun sevdiklerim. Yaşamın kasesini doldurun. Bırakın hayatınız ışıkla dolsun.

Geri kalan herşey, sevgi olarak bildiğiniz Tanrının ışığı altında temin edilir. Başka hiçbir şey fakat yalnızca sevgi doldurur içinizi. Başka hiçbir şey fakat sevgi yaşatır sizi. Bırakın sevgi yaşamınızı doldursun. Kendini size hangi formda sunarsa sunsun sevginin göstericisi olun.

Farzedin ki yaşam nehirde bir gösteri. Nasıl bir sal inşa edeceksiniz? Nasıl bir sala bineceksiniz? Benim için, muhteşem birinde seyahat edecek misiniz?

Cennette olduğu gibi dünyada da ışık vardır. Geldiğiniz Işıktan, olduğunuz Işıktan ve döneceğiniz Işıktan. Öyleyse tüm bu yaygara, tüm bu telaş ne için? Tüm bunlar tamamiyle çatışmadan ibaret, hayali bir perdedeki küçük bir çatışmadan. Öyle veya böyle, her zaman varolan ve her şey olan Işığın, anımsatıcısı olarak perdeyi ışıkla doldur. Işığına teslimiyetinde erdem vardır. Senin ışığından, ışık bilinir.

Sen ışığı ödünç olarak saçan değilsin. Işık sensin. Sen tamamiyle ışıksın. Benim yaktığım bir kibritin sönebileceğini düşünmen mümkün mü? Benim ışığımı solgunlaştıracak bir şeyin varolabileceğini tahayyül edebilir misin? Hayır, Benim Işığım karanlığı yok eder. Benim Işığım karanlığın yok olmasıdır ve aynı şekilde senin ışığın da.

Karanlığın dünyadaki yaşama nasıl girdiğini soruyorsunuz.

Yanıtlıyorum: Girdiği gibi aynı şekilde çıkıp gidecektir. Işık karanlığın varolmasına müsade etmez. İçerde ışık arttıkça dışarıda da artacaktır. Bütün ışıkları açın, karanlık nereye saklanabilir? Karanlığın çıkıp gitmekten, sizin de ışığı içeriye bırakmanızdan başka seçenek yoktur. Burada karışık bir durum yok. Cafcaflı, karmaşık düşüncelere de gerek yok. Işığın içeriye girmesi için onu siz içeriye alırsınız. İlkönce bırakın o size gelsin. Onu teslimiyetle içeriye alın. Şimdi ışıktan vücut bulduğunuzu onaylayın, ışıklanmış olacağınızı ve ışığı görmeleri için tüm dünyaya geri yansıtacağınızı.