Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

Heavenletter # 5479 Hayatınızın İhtişamı

Tanrı Dedi ki:

Hayat öyle doğaldır ki, size sık sık ilginç şeyler sunar. Cennetteki yabancı isimli ( stranger in paradise) eski bir şarkı vardır. Cennetteki yabancı sizin gerçeğiniz değildir. Siz yeryüzündeki yabancısınız. Cennete oldukça aşinasınız. Ve siz henüz burada, yeryüzünde rolünüzü oynamak için bulunuyorsunuz.

Gerçek şu ki, siz yeryüzünde de yabancı değilsiniz. Karşılaştığınız herkesi zaten tanıyorsunuz. Bilinçli olarak hatırlamıyorsunuz. Yine de tepkinizi veriyorsunuz. Yeryüzünde her şey mümkündür. Yeryüzünde pek çok yaşam, pek çok hikaye vardır ve hiç biri diğerine benzemez. Bir sürü insan, birbiri ardı sıra ve hiçbirinin kişiliği bir diğerine benzemez. Ve bu kadar çeşitlilik içinde her bir varlık Ben’imle BİR dir, tıpkı senin Ben’imle BİR olduğun gibi.

Yeryüzündeki hayat bir paradokstur, çelişkidir. Yeryüzünde her şeyin bir derecesi, aşaması vardır, her şeyin bir veya daha fazla karşıtı ( zıttı) vardır. Yeryüzü zıtlıkların diyarıdır. Ve, bu yüzden biz yakın ve uzak, alt ve üst, yukarı ve aşağı, neden-neden olmasın gibi kavramlara sahibiz. Yeryüzüne baktığınızda her yerde çok katmanlıdır. Yeryüzü size yabancıdır. Cennet sizin geldiğiniz yerdir. Cennet, sizin hayatınızın çoğunu geçirdiğiniz, ilk defa okula gittiğiniz ve uzmanlaştığınız yerdir. Yeryüzünde değişik özelliklere sahip pek çok yer vardır. Şu anda Dünya’yı terk edip Cennete geri dönmek gibi çılgınca şeyler düşünüyor olabilirsiniz. Cenneti tercih edebilirsiniz. Cennet ve Dünya arasındaki bu farklara rağmen, Dünyanın sizi aşağıya çekiyor olmasına rağmen, Dünya size harika deneyimler sunmaktadır. Ve siz ister Cennette olun, ister Dünya’da, BEN her iki durumda da sizinleyim.

Dünya ve Cennet, herbiri size kendi sahip olduğunu özel şeyleri sunar. Siz gelişiyorsunuz. Bazen, ne kadar çok şey öğrenmekte olduğunuza inanmakta zorlanabilirsiniz. Biraz zaman alacak olan bu gelişim aslında zamanın olmadığı bir sonsuzluktur. Haydi, nerede olursanız olun rahat olmalısınız. Bir vaha ve bir oyun alanı, her ikisi de size harika fırsatlar sunar. Fırsatların sizi sarmalamasına izin verin. Hiç olmadığını sandığınız da bile altın fırsatlara sahipsiniz. Hayatınızı sınırlamalardan kurtarın ve hayatınız hoşgörülü, ardına kadar açık olsun.

Olduğunuz her yerde ayağa kalkın ve dans edin. Tempo tutun. Şartlar ne olursa olsun büyümenizi sağlayacak kıymetli, zahmete değer şeyler vardır. Almanız ve vermeniz gereken sevgi vardır. Tırmanmanız gereken hayat merdivenleri var. Her dilimde özsu var. Olabilmenin bir gücü var, şefkatin bir gücü var. Ve siz bu şekilde gelişiyorsunuz. Şu anda kendi gelişiminizi yaşıyorsunuz. Bu bir evrimdir. Böylece büyüyorsunuz, böylece uçuyor, böylece yükseliyorsunuz, kalbiniz daha da büyüyor ve sizin nimetlerinize susamış Dünya’yı böylece kutsuyorsunuz.

Kendi içinizde, diğer kartlardan üstün ve ne olduğunu bilmediğiniz, koz kartlar bulabilirsiniz. Tüm hazineler sizin içinizde dir. Teferruatlar yalnızca teferruattır. Gerçek hazine içinizdedir. Ve, siz bu hazineyi farkedip ele geçirerek, onun sizden akmasına izin vererek hayatınızı nasıl daha iyi bir hale getireceğinizi keşfediyorsunuz. Hayatınızı kabul edip ona sahip çıkıyorsunuz ve olmasını istediğiniz şekilde yaratıyorsunuz.

Hayatınızı siz kendiniz yaratırsınız ve hayat genişler. Bakış açınız genişler. Siz nasıl görmek istiyorsanız Dünya o dur. Hayat yolunuzu kendiniz çizersiniz ve dışınızda şartlar ne olursa olsun hayatınızı siz kendiniz yaratırsınız. Dışınızdaki Dünya sizin yarattığınız Dünya değildir. Yarattığınız Dünya sizsiniz. Hayatta yolunuzu kendiniz çizersiniz. Kendi hayatınızı kendiniz yaratırsınız.

Hayatınızı en ihtişamlı şekilde yaşamak için pek çok olanağa sahipsiniz. Güneşe ve yıldızlara sandığınızdan daha yakınsınız. Siz onların peşindesiniz, onlar sizin peşinizde.

Birlik olmanın ihtişamını bir düşünün. Yüreğinizdeki bu ihtişamı yeryüzünde arayın ve bulmaya çalışın.