Tanrı Dedi ki:

Bugün cesaretli olun. Bilinçli olarak cesaretinizi toplayın. İyileşme yolundasınız. Kabul edin: Bunlar Tanrı’nın sözleri. Tanrı sizinle konuşuyor. Bugün size, tüm kalbimle, tüm sevgimle konuşuyorum. Bugün mutlu olun. Bu sözleri size bir müzik nağmesi gibi sıcak ve sevgi dolu olarak söylüyorum. Okyanuslarda –Evrende- tıpkı benim adıma benim yüzdüğüm gibi yüzen çocuklarım olun. Siz Tanrı için neleri yapmazsınız ki! Tanrı için mutlu olabilirsiniz. Evet, Tanrı için şu anda olduğunuzdan daha mutlu olabilirsiniz. Tanrı sevgisi ve sizin Tanrı’ya olan sevginiz için kendinize mutlu olma izni verebilirsiniz.

Mutlu olmanın sırrı şudur. Kendinizi unutun! Beni hatırlayın! Dünya’ya neden geldiğinizi ve neden burada olduğunuzu HATIRLAYIN! Kendinize odaklanmayın. Beni mutlu kılın. Beni daima mutlu kılın ve sizde benim için mutlu olun.

Bu Dünya’da varoluş sebebiniz bana hizmet etmektir. Ve mutlu olduğunuzda bana eniyi şekilde hizmet edersiniz. Böylece, gökyüzünün maviliklerinde olduğunuzda Güneş gibi nasıl parlak olur ve onun gibi ısıtabilirsiniz? Kalbinizin derinliklerine inerek gri gökyüzünü değiştirip Güneş gibi aydınlık ve sıcak bir hale nasıl getirebilirsiniz?
Beni düşünün ve mutlu olun. Bu yapay bir şey değildir. Bu; gibi görünmek ya da mış gibi yapmak ta değildir. Hayır, kesinlikle hayır, bu sizi bir şey olmak için zorlamak da değildir. Bu mutluluğun tüm Ruhunuzu ve Kalbinizi sarmalamasıdır. Gökyüzüne bakın ve Ben’i düşünün. Beni mutlu ettiğinizi düşünün. Bunu yaparken kendi mutluluğunuza daha fazla itibar gösterir gibi davranmayın. Basit bir şekilde yalnızca mutlu olun. Ancak, mutluluğunuza kayıtsız da kalmayın, ona karşı aşırı nezaket de göstermeyin. Mutluluk ortaya çıkacak ve gelişecek ve büyümeye devam edecektir. Sizin Mutluluğunuz benim için değerli bir hediyedir. Benim için mutlu olun. Mutluluğu bir el feneri gibi aydınlatıp, parlatın. Siz onu göremeyebilirsiniz. Mutluluğu zorla besleyemezsiniz. Mutluluk sahne ışıkları altında olmak değildir. Mutluluk daha çok farkedilmeden kayıp gitmek gibidir.
Kendinize olması gerekenden daha fazla ilgi gösterdiğinizde mutsuz hissedebilirsiniz. Daha az ilgi gösterdiğinizde basitçe daha fazla mutlu olabilirsiniz. Öyleyse nedir sizi mutlu olmaktan alıkoyan? Kendinize daha fazla değer verip, abartılı bir şekilde kendinizle ilgilenmek, daha açık bir ifade ile; kendi kişisel memnuniyetiniz ve tatmininiz için çok fazla uğraş vermek.

Mutlu olmak için bu tarafa gel. Mutluluk için pazarlık etmeyi bırak. Onu biçimlendirmeye, şekle sokmaya çalışma. Ormanda avcının kurduğu bir tuzak gibi onu yakalamaya çalışma. Mutluluk avlanacak bir av değildir. Bu size devrimci bir düşünce gibi geliyor mu?
Mutluluk; sen ona kendi doğası içinde ve uyumu ile seninle birlikte olmasına, yol almasına izin verdiğinde seninle olan ve seni takibeden idrak, kavrayıştır. Mutluluğu elfeneri yakıp arama, mutluluk seni bulacaktır. Mutluluğu yakalamak için yapay olanı kullanmana ihtiyacın yoktur. Mutluluğun seni sarıp sarmalamış olduğunu görüp onu algılayacaksın. Mutluluk sana gülümseyecektir. Doğal bir şeyden bahsetmekteyiz. Mutluluğun sizinle olması son derece doğaldır. Mutluluk sizin doğal halinizdir. Mutluluk benim sizin yanınızda olup elinizi tutmamdır. Bu mutluluk ara sıra gerçekleşen ve istisnai bir durum değildir.

Mutluluk doğal bir olaydır. Mutluluk sonradan eklenmiş bir eklenti kesinlikle değildir. Mutluluk olmaz ise bir şeyin sönük, kapalı bir vaziyette olduğunu bilecek kadar bilgiye sahipsiniz. Mutsuzluk doğal bir hal değildir. Mutsuz olmak bencilliktir. Kendinle çok fazla ilgilenmektir. Bazı açılardan bana Prenses ile bezelyenin hikayesini hatırlatıyorsunuz. Üstüste dizilmiş yüz adet yastık üzerindeki Prenses ile onu rahatsız eden bezelye tanesini.
Bir an için durun ve size hizmet eden ve tüm dikkat ve zamanını size adamış bir hizmetkarınız olduğunu düşünün. Tamamen size odaklanmış kişisel bir hizmetçi. Elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmanıza müsaade etmeyen ve her türlü konforunuzu düşünen biri. Her isteğinizi tereddütsüz yerine getirmek için hazırolda bekleyen biri. Sudadınız mı? Karnınız mı acıktı? Menüyü açıyor ve size yiyip içebileceklerinizi okuyor. Kahvaltıda ne alırdınız? Yulaf ezmesi mi yumurta mı? Ya da herikisi birden mi?. Yumurtanızı nasıl isterdiniz? Sarısı bozulmamış ve tereyağında kızartılmış mı? Yoksa çok pişmiş ya da farlı bir şekilde mi? Tek bir yumurta mı isterdiniz yoksa çift mi? Bugün kahve içmek istermiydiniz? Kahveniz nasıl olsun sert mi? Yoksa hafif mi? Ve buna benzer daha ne hizmetler. Kapı arkasında elinde tepsisi ile hizmet etmek için bekliyor olmak söylediklerim kadar neşeli ve komik olmasa gerek.

Bununla birlikte, söylenenler sizin mutluluğa nasıl baktığınız hakkında fikir vermesi açısından önemlidir. Mutluluk müsveddesi olacak kadar ona meraklı olmayın. Mutluluğun geldiğini bilin. Mutlu olmak için yırtınmayın ve ona musallat olacak şekilde davranmayın.
Mutluluğun sizin en doğal hakkınız olduğunu, mutluluğun sizin olduğunu bilin. Mutluluğun size kendi özgür iradesi ile gelmesine izin verin. Maymun iştahlı olmayın. Prenses ve bezelye değilsiniz, öyle de olmamalısınız.

Çeviren, Alex