Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2638 Sizin kadar harikulade

HEAVEN #2638 Sizin kadar harikulade 14 Şubat 2008

Adam öldürmenin, cinayet işlemenin en uzağında olan sizsinizdir ve lakin geçmişte bir zamanlar, kalbiniz dahilinde böyle şeyler yapmışsınızdır. Şimdi itiraf edin! Birilerinin ortadan kalkmasını, Yeryüzünden silinmesini istememiş miydiniz? Geçmişten gelen böyle bir öfkeye tutunduğunuz ve onu silmediğiniz takdirde size tehdit teşkil eden bu kişiyi ortadan kaldırmaya yönelik bir etki yaratmak dışında ne yapıyor olabilirsiniz ki?

Biliyorum, Benim çocuklarım kendilerini böyle şeylerin çok dışında düşünmektan hoşlanıyorlar. Lakin aziz çocuklarım, siz de yalan söylememiş miydiniz? Öyle ya da böyle biraz hile yapmamış mıydınız? Ya da birilerini yüz üstü bırakmıştınız. Yüzleşmek istemediğiniz hadiselerden kaçmıştınız. Doğruları biribirine karıştırmıştınız. Doğru değil mi? Sadece sizin ve Benim aramda kalacak, söz veriyorum. Doğru değil mi?

Bu kadar harikulade olmanıza rağmen, mahkum edilmiş, hapse atılmış hatta idam edilmiş olanlarla aranızdaki çizgi belki zannettiğinizden de ince!

İnsanların biribirlerini incitmeleri, zarar vermeleri, biribirlerine ait olduğu varsayılan şeyleri almaları ve böylesine adil olmayan şeyler yapmaları Benim İradem dahilinde değildir, Benim Arzum değildir. Sizin vizyonunuza sahip olmayanları önemsememeniz, küçümsemeniz ya da itibar etmemeniz de Benim İradem değildir. Birisi, sizin öfkeliyken düşünebildiğiniz şeyleri eyleme dönüştürmüştür sadece. Aziz çocuklarım, yoldan çıkaran, olumsuzluklara sevkeden şeylerin yabancısı değilsiniz. Sizinle, yargıladığınız kişi arasındaki fark, onun da böyle ayartılmış olması ve buna yenilmesidir. İçinden gelen yıkıcı düşüncelere istinaden hareket etmiştir o, sizse kendinizdeki böylesi düşüncelere istinaden harekete geçmemişsinizdir.

Sizi yürekten tebrik ediyorum. Memnuniyet duyuyorum ve müteşekkirim. Esas itibariyle doğru olanı yapıyorsunuz. Suçlu bulunan kardeşiniz sizin kadar akıllı değildi ve tökezleyip düşmüştü. Belki de sizin kadar kutsanmış değildi o ve belki siz de zannettiğiniz denli erdemli değilsiniz. Belki de şanslıydınız. Muhakkak ki böylesi berbat tercihler yapmayacak denli talihliydiniz.

Kabul etmek çok zor olsa da, bu zarar veren kişi belki de dünyanın düşündüğü kadar kötü bir şey yapmamıştır ve hatta bir hizmette bulunmuştur. Böyle bir mantık da söz konusudur. En azından, bu alçakça hareketin, erdemli olma arzunuzu güçlendirdiğini kabul edebilirsiniz.

Mazeretler yaratmıyorum, özürler bulmuyorum aziz çocuklarım; çünkü dileyecek özrüm yoktur Benim. Kimseyi gözden çıkarmıyorum, bir kenara itelemiyorum. Hangi dünyevi suç işlenmiş olursa olsun, suç işleyenlerin nafile olduğunu söylemiyorum Ben. Onların değersiz olduğunu söylemiyorum. Onlar, bu davranışları dahilinde, kendi kendilerine empoze ettikleri değersizlik halini ifade de ediyor olabilirler. Eğer öz değer anlayışları daha yüksek olsaydı muhtemelen başka kararlar verirlerdi.

Aziz çocuklarım, bir anlamda, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemiyor da olabilirsiniz. Tercinizi bilebilirsiniz fakat karar veremeyebilirsiniz. Kendi adınıza karar verebilirsiniz elbette, fakat kimin iyi kimin kötü olduğuna yönelik kibirli yargılarda bulunamazsınız. Böyle düşüncelere sahip olabilirsiniz, bunu anlıyorum fakat bu düşüncelerinizi kendinizde tutmanız icap eder.

Tökezleyip düşmüştünüz. Belki yerden kendiniz kalkmıştınız, belki de bir başkası sizi kaldırmıştı. Bir başkası da tökezleyip düşmüş olabilir; daha hala orada yatıyor olabilir ve kimse ona yardım etmeyebilir. Sizin de oradan geçip gitmeniz mi gerekir ya da o adamın bunu hak ettiğine mi kanaat getirmeniz gerekir? O kişinin orada çamurun içinde yatmasıyla ilgili ne düşünürseniz düşünün en az sizin kadar o da Çocuğumdur Benim.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: