Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2632 Yurumeye devam edin

HEAVEN #2632 Yürümeye devam edin 8 Şubat 2008

Kırgınlıkların bazen hiç beklenmedik anlarda başa geldiğini biliyorum. Beklensin ya da beklenmesin acı verir onlar. Fakat kalbinizin kırıldığını hissetiğiniz zaman bile bu meselenin zaman içinde eriyip gideceğini, etkisini yitreceğini bilirsiniz, o halde en büyük problemleriniz şu an için geçerli olanlardır. Kalp kırıklığı anında dahi görünürdeki nedenlerinizin aslında o kadar kötü olmadığını bilirsiniz. En az bu denli kötü veya daha kötü hallerle zaten karşılaşmışsınızdır ve sizin sorun yaşamanızdan dolayı mutlu olacak pek çoklarının mevcut olduğunu bilirsiniz. Belki de kalbinizi inciten şey, ona vakfettiğiniz bunca dikkat ve ızdırabı hiç de hak etmemektedir.

Evet, bu kadar dert etmeye değmediğini söylemek kolaydır elbet. Çektiğiniz yürek acısının geçip gideceğini söylemek kolaydır.

Çektiğiniz her türlü ızdırap için çok üzgünüm. Çektiğiniz ızdırabın sıklıkla çok sevdiklerinizden kaynak bulmasından dolayı çok üzgünüm. Yürek sızısı, kalp acısı çektiğiniz için çok üzgünüm. Durumu hafifsemiyorum aziz çocuklarım, lakin kendi ızdırabınıza yine kendinizin sebep olduğunu söylemek zorundayım size.

Şu elem hissini silkeleyip atar mısınız lütfen? İçinizde yuvalanan acı verici hisleri orada tutmaya mecbur olmadığınızı kabul eder misiniz lütfen? Canınızı acıtan bu duyguları serbest bırakıp atamaz mısınız? Acı hissi zor bir histir, ona katlanmak çok zordur. Ondan tamamiyle muaf olmanızı isterim. Eğer kalp kırıklığı ve onun yol açtığı acı sizin için değerli değilse lütfen serbest bırakın, gitsin onlar. Bir sonraki an gelmiştir bile, zaman geçmiştir bile.

Bir valiz taşıdığınız zaman bu size çok ağır gelirse eğer, o valizi yere bırakırsınız. Meselelere de bu şekilde muamele edemez misiniz?

Dolu bir çöp torbası varsa elinizde, ağzını güzelce bağlayıp çöp bidonuna atarsınız. Kırgınlıklarınız ve yürek acılarınız için de aynı şeyi yapamaz mısınız? Lütfen kalp acısını kendinizde tutmayın, onu himaye etmeyin.

Yağmur yağdığı zaman, bir süre sonra dineceğini bilirsiniz. Yağmurdan dolayı ızdırap çekip kaygı duymanız gerekmez. Yağmuru istememişsinizdir fakat yağmur yağmıştır. Öyleyse şimdi kurulayın kendinizi. Islanmış olmak dünyanın sonu değildir, ne de bir ızdırap sebebidir bu. Ve kalp kırıklıklarınız da mutluluğunuzun sonu değildir. Mutluluğu yeniden tadarsınız elbet. Kalbiniz kırıldığında hayatın özünün ve niteliğinin ızdırap olduğunu düşünürsünüz, halbuki mutluluktur bu öz.

Ben size mutluluğu çeyiz gibi bahşetmiştim. Sizin için kederi sandıklayıp paketlememiştim.

Ya son zamanda olan bu mutsuzluk verici şey aslında hayırlı bir şeyse? Ya aslında duymanız gereken bir şeyleri duyduysanız? Duymak istememiştiniz fakat doğru ya da yanlış, duymanızın hayırlı olacağı bir şey olabilir tüm bunlar. En azından, şimdi sizi harekete geçeceğiniz bir noktaya getirmişlerdir. İlerlemek ve sapaktan dönüvermek kötü bir şey değildir. İdrakınızdaki köklü bir değişiklik sizin için zor olabilir, fakat yine de hayırlıdır bunu yapmak.

Yaratılmış olduğunuz cesareti keşfetmektesiniz. Bildiğinizden de kuvvetli bir özden yaratıldınız. Omurganız doğrultulmuştur sizin. Neşesiz, kederli ve umutsuz hallerinizden kurtulduğunuzda, zaten bir dağın tepesine tırmanmakta olduğunuzu göereceksiniz. Bir vadideydiniz. Şimdi ise bir başka dağa tırmanabilir, daha net görebildiğiniz, daha uzakları görebildiğiniz yüksek bir zirveye çıkabilirsiniz.

Gerçekten iyisiniz. Hisleriniz sizin için çok önemli elbette ki; fakat hislerinizin bu denli önem taşımasına izin vermeniz gerekli değildir. Gerçekten istediğiniz şey, size ya da bir başkasına zarar veren hisleri himaye etmek değildir.

Hayatta daha sık yapılması gereken şey omuz silkip yürümeye devam etmektir.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: