Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2611 Ebedi Aşkın bu anı

HEAVEN #2611 Ebedi Aşkın bu anı 18 Ocak 2008

Yılın her bir günü size gönderdiğim armağanları görmeye başlıyor musunuz? Her saat, her an size gönderdiğim armağanları? Armağanlar oradadır sevdiklerim. Bazılarını farketmekten kendinizi alamazsınız. Bazılarını görmek içinse bakmanız gerekir. Sevgimin, ekmek kırıntıları gibi yolunuza saçılmış olan küçük işaretleri için etrafınıza bakın.

Yol boyunca sizin için bırakılmış ve görmediğiniz pek çok armağanlar vardır. Sizi Muazzam bir Sevgiyle düşündüğümü bilmeniz için bu armağanları görmeniz zaruridir. Başka bir şekilde düşünemem sizi. Gözleriniz armağanlarımın arasında gezinir, dikkatle onlara bakar. Onların arayışı içindeyken, aslında zaten Benim bahşettiğim nimetlerin ve rahmetin arasında olduğunuzu, onların içinde dolaştığınızı söylüyorum bugün size.

Artık bu nimetleri, bunca rahmeti talep ediyor olamazsınız. “Tamam, Tanrım. Nerede bunlar? Burada olduklarını söylemiştin. Onları görmüyorum.” diye kurmaya başlayamazsınız.

Kendinizi gergin ya da böyle talepler içinde hissettiğinizde, ne kadar net görebiliyorsunuzdur acaba? Belki de ne söylediğimi bilmediğimi, hayatınızın neye benzediğinden muhtemelen haberimin olmadığını düşünüyorsunuzdur veya Kainattan gelen armağanlara bakmanızı söyleyecek kadar küstahlık sergilediğime inanmakta güçlük çekiyorsunuzdur.

Hayatınızın neye benzediğini biliyorum Ben. Bunun içindir ki, size göndermiş olduğum, sizin de muhtemelen gözden kaçırmış olduğunuz armağanlara bakmanız için herşeyden çok ısrar ediyorum. Açıktadır onlar, meydandadır hepsi.

Bu armağanların izini sürün, onları arayın; fakat bunu vahşi bir oyun oynayan avcılar gibi yapmayın, daha ziyade kırlarda kelebekleri araştıran güzel bir ruh gibi ya da bayram hediyelerini bekleyen bir çocuğun merakıyla arayın. Çocuk, anne ve babasının ona hediyeler hazırladığını bilir. Bundan hiçbir şüphesi yoktur. Gününüzü nasıl geçireceğinizin tarifi de budur işte. Şüphe duymayın. Pek çok iyilik ve nimetin size doğru yolda olduğunu bilin.

Gözleriniz tek bir noktayı bile atlamadan tüm bir ufku tarayan güneş ışıkları gibi olsun.

Gözleriniz sevgiyle baksın ve hiçbir şeyi gözden kaçırmasın.

Yaşamın hazineleri hem görüş alanınızda hem de yüreğinizde olsun. Ben “Amin” diyorum. “Öyle olsun.” Ben hergün sizin için “Amin” diyorum. O halde başka ne olabilir ki?

Sizi biraz tedirgin ya da huzursuz gördüğümde sizi daha az sevmem Ben. Payınıza daha az sevgi ayırmış olmam. Eğer kendinizi şansız olarak düşünüyorduysanız, artık kendinizi şanslı olarak düşünmeye başlar mısınız lütfen? Şanslısınız. Yanıbaşınızda Yaradan var sizin. Sizi destekleyen Tanrı’nız var. Aziz sevdiklerim, sizin En Büyük Hayranınızım Ben. Sizi, hayal edebileceğiniz herşeyden daha çok seviyorum. Sevginin kendini ifade edebileceği tüm yollardan daha fazla seviyorum sizi. Tüm bir dünyayı sevdiğim gibi seviyorum sizi ve seviyorum. Sevilen olun. Benim aziz sevdiğim olun. Benim “Bir”iciğim olun. Sevdiğimsiniz siz. Benim sevgim bir tek kalp çarpıntısını bile atlamaz. Ah evet, sizin görmeyişinize ya da duymayışınıza değinebiliriz yine; lakin Benim sevgim dünyadaki değişmez tek “Bir” şeydir. Yağmur da yağıyor olsa, güneş de açsa hiç farketmez, sevgimle sarmalanmış haldesiniz. Onunla kuşatılmış, ona dalmış haldesiniz. Benim sevgimin kucaklayışı dahilindesiniz. Sevgi ağımla yakaladığım narin bir kelebek gibisiniz. Elbetteki sizi sadece serbest bırakmak için yakaladım Ben, sonra da bağrıma basmak için tekrar ve tekrar yeniden yakalamak için. Sizi göğsümde nasıl da dikkatle tutuyorum. Benim yürek atışlarıma kapılıyorsunuz. Ebedi Aşkın bu anına kapılıyorsunuz.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: