Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2610 Altın Çağ

HEAVEN #2610 Altın Çağ 17 Ocak 2008

Dünyada katlanamadığınız şeyler de vardır. Yeryüzündeki birer Tanrı ruhu olarak bu, onur gurur ya da aşırı hassasiyet meselesi değildir. Sadece öyle halle vardır ki tahammül edemezsiniz. Düşünüp taşınmayı gerektirmeyen ya da üzerlerinde zaten fazlasıyla düşünüp taşınmış olduğunuz durumlar vardır. Nedenini sorgulamaya gerek olmayan durumlar vardır. Eğer yangın çıkmışsa ya onu söndürmeniz ya da onun dışına çıkmanız gerekiyordur. Yangını kim başlattı, ne başlattı gibi sorular yersizdir. Benim hiç bir evladım suistimal edilmek için varolmamıştır. Bu kadar basittir. Aziz sevdiklerim, müsamaha göstermemeyi gerektiren durumlar vardır. Bunu, aklınıza ve yüreğinize yerleştirin. Olağanüstü durumları bilin.

Kötü muameleyi kabullendiğinizde bunun tarafı olmaz mısınız? Kendinize ya da bir başkasına kabadayılık taslanmasına veya zorbalık yapılmasına izin verdiğinizde, bunu yapana hizmet mi etmiş olursunuz? Ah, tabii ki herkesin öyle ya da böyle kötü bir günü vardır, fakat yıkıcı davranışların hiçbir bahanesi olamaz. Bir diğerine ne kadar borçlu olursanız olun, bu borcun karşılığı hayatınızdan mahsup edilemez. Haksızlığa uğrayan, kötü muameleye maruz kalan kimse dünyayı yüceltemez. Onlardan olmayın.

Sabredip katlanmayı gerektiren zamanlar da vardır, ayağa kalkıp hakkınızı aramayı gerektiren zamanlar da.

Ne kimseyi kendi hegemonyanız altında tutmak, ne de kimsenin hegemonyası altında kalmak durumundasınız. Hayatın hapis kıldığı bir mahkum değilsiniz.

Ne kimse kabalığa marzu kalsın bu dünyada, ne de kimse kabadayılık taslasın.

Bir şey gerçekten tahammül edilemez bir hale geldiğinde belki de artık bu duruma müsamaha göstermemeniz gerekiyordur.

Bırakıp gitmek her zaman çözüm değildir. Genellikle çözüm değildir bunu yapmak. Lakin, bırakıp gittiğiniz zamanlar vardır.

Yöneticileri tarafından iyi muamele görmedikleri hissinde olan tüm çalışanların işten ayrılmalarını söylediğimi lütfen düşünmeyin. Kimseye öfkeyle çekip gitmesini söylediğimi düşünmeyin. Kimseye kızıp köpürmeyi tavsiye etmiyorum Ben. Çözümlenmesi gereken durumlar olduğunu söylüyorum size. Ne hayatınızı ne de yüreğinizi feda etmeniz gerekiyor. Barış ve huzur lafta kalacak kavramlar değildir. Çözüm bu değildir. Sadece şunu bilin ki bazen bir karar alınması gerekmektedir ve bu kararı alacak olan sizsinizdir.

Dünyaya şefkat ve nezaket hakim olduğu, gaddarlık mevhumu da tamamen ortadan kalktığı için bu Cennetmektubuna gereksinimin duyulmadığı günler de gelecektir. Herkes sınırsız sevgiyle hareket edecektir. Sevgi ve özgürlük hayatın aslı ve alışkanlığı olacaktır. O vakit Cennetmektuplarına kim ihtiyaç duysun? Sadece “ilham” mevcutten yeni bir yol bulmaya kim ihtiyaç duysun? Fayda mevcut olacaktır, ihtiyaç değil.

Bu altın çağ geldiğinde Benim geriye çekileceğimi düşünmeyin. Her zaman her yerde hazır ve nazır olduğum gibi yine mevcut olacağım Ben. Çok tanıdık olacağım. Günlük sohbetlerin ana konusu olacağım. Herkesin dilinde Ben olacağım. Benim çok meşhur olacağımı da söyleyebilirsiniz. Sultanın farkındalığını taşımayan kimse kalmayacak. Delegeler atayan, görev dağılımı yapan Hükümdar olacağım ve her şey emin ellerde olacak çünkü bu eller sizinkiler olacak.

Sizi yanıma alıp Bahçede yürüyüşlere çıkacağım. Hayatın içinde keyifle yürüyeceğiz. Hayatın meyvelerini birlikte toplayacağız. Tüm dünya Bahçe haline gelecek. Sadece güzel kelimeler konuşulacak ya da düşünülecek. Her yerde Tanrı-lisanı olacak. İnsanların biribirleriyle sevgi alışverişinde Benim sözlerim yazılacak karşılıklı. Hepsi birer şiir olacak. Ve kimse kaçıp gitmek zorunda kalmayacak.

Çeviren: Engin Zeyno Vural