Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2609 Budayi dusunun bir

HEAVEN #2609 Buda’yı düşünün bir, 16 Ocak 2008

Verecek sevginizin olmadığını hissettiğiniz zaman karşınızdakine itibar edin, onu dikkate alın. Bu çok yerinde olacak ve size de iyi gelecektir.

İtibar etmek, Altın Kuraldan başka ne olabilir? Böylesi bir nezaket, sevginin bir diğer halinden başka ne olabilir?

İtibar etmeyi, nezaket göstermeyi, terbiye ve görgüyle aynı şekilde de niteleyebiliriz.

İtibar göstermek, nazik olmak, bunlar büyük zahmet gerektiren şeyler değildir. Bu tavrı, yaşama şekli haline getirin. İyi bir hanımefendi ya da bir beyefendi olun, dolayısıyla Dünya üzerindeki Duyarlı Varlıkların hepsine karşı zarif bir itibar ve nezaket göstermiş olursunuz. Bu sizin kendinizi de kapsamaktadır.

Alakadar olmak, nezaket ve itibar göstermek birisini ön plana almak anlamına gelmez. Bu herkesi ön plana, yani varoluşun aynı planına almak anlamındadır. Herkesin güneş dahilinde alması gereken bir yeri vardır. İtibar etmek yaşamın hoşluğuna odaklanmaktır. Nazik olmanın, itibar göstermenin küçük bir şey olduğunu düşünmeyin. Önemli bir şeydir o. Çok anlamlı bir şeydir.

Birisi için kapıyı tuttuğunuzda, birisine gülümsediğinizde, teşekkür ederim dediğinizde, yer verdiğinizde, nazikçe konuştuğunuzda o kişinin yüreğinin nasıl da aydınlandığını bilemezsiniz. İtibar göstermek büyük bir çaba gerektirmez. Direnç göstermekten daha kolaydır aziz çocuklarım.

Rekabetçi anlayış yeryüzünü terkettiğinde, nezaket ve itibar hayatın tatlı şartı haline gelecekler. Eğer hiçkimse kazanmak için yarışmazsa o zaman telaş edip koşuşturmaya lüzum kalır mı? Eğer hiçkimse birinci gelmek zorunda kalmazsa, nezaketinizin ışığında soluklanabilecek bir diğer ruh için kapıyı açmak, çok daha kolay olmaz mı?

Hiçbir şey itibar göstermekten ve nezaketten önce gelmek zorunda değildir. Diğer her neyin daha önemli olduğuna “itibar ediyorsanız” yanılıyorsunuz.

Şu anda, hayranlık duyduğunuz gibi biri olmamanız için hiç bir sepeb yoktur. Bu kişi telaş içinde değildir. Dağınık ve derbeder değildir. Herkesin gözünün içine bakmakta ve sadece mevcudiyetiyle etrafını kutsamaktadır.

Buda’yı ya da tüm o Yüce Varlıklar’dan herhangi birini ön sıraya geçmek için etrafındakileri itelerken hayal edebiliyor musunuz? Hayranlık duyduğunuz, örnek aldığınız kişi telaş içinde koşuşturup etrafa buyruklar yağdıran birisi olabilir mi? Sabırsızlığa ya da bu telaşlı kabalığa hayranlık duyabilir misiniz? Hakikatten uzaklaşarak ucuz ve kestirme yollara sapan ya da bir diğerinden daha akıllı veya daha bir şey görünmeye çalışan birine hayranlık duyabilir misiniz? Bir başkasından faydalanmaya çalışan birine hayranlık duyabilir misiniz? Başkasına ait bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünecek denli güvenilmez birine hayranlık duyabilir misiniz?

Sürekli şundan bundan şikayet eden ya da pişmanlık ifade eden birine hayranlık duyabilir misiniz? Aşırı derecede suçluluk duygusu içindeki birine hayranlık duyabilir misiniz? Kutsamaktan ziyade kendisinde veya diğerlerinde habire kusur bulan birine hayranlık duaybilir misiniz? Maziyi bırakın, suçluluk duygusunu bırakın, bırakın gitsin onlar ki dünyayı yüceltesiniz.

Yücelmenin, kendinizi mutlu etmenin ve daha canlı kılmanın arayışında olduğunuz için kendinize hayranlık duyun. Hayranlık uyandıran şeylere hayranlık duyun ve hayranlık uyandıran siz olun. Size bahşettiğim surette yaratın kendinizi.

İstediğiniz gibi olmaktan sizi ne alıkoyabilir? Sizden istenen diğer herhangi biri değil, kendiniz olmanızdır. Sizi yaratmış olduğum gibi olmamak niye? Düşüncelerinizdeki süprüntüleri bırakmamak niye? Tanrı’nın Çocuğu olmaya yaraşır düşünceleri kucaklamamak niye? Kendinizi Herşeye Kadir Olan’a teslim etmemek niye? Bana teslim olmak, yaratılmış olduğunuz asla dönmek için kendi iradenizi takip etmekten başka nedir? Bir bahanesi yoktur bunun. Rahmete, her türlü nimet ve inayete muktedir olduğunuzu red ettiğiniz zaman bahanelere saplanmış oluyorsunuz. Red etmeyin artık, geri çevirmeyin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural