Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2608 Mutluluğa yabancı değilsiniz

HEAVEN #2608 Mutluluğa yabancı değilsiniz 15 Ocak 2008

Mutluluğun nasıl bir his olduğunu biliyorsunuz. Ona yabancı değilsiniz. Öyleyse, hoşunuza giden bir şeyi nasıl çoğaltırsınız? Bunu düşünüyorsunuz değil mi?

Kurabiye yapmadan önce onları düşünürsünüz. Farklı kurabiyeler yapmak isterseniz, farklı kurabiye çeşitlerini düşünürsünüz. En çok hangi kurabiyeyi seversiniz? Tarifler araştırırsınız. Resimlere bakarsınız. Canınızın istediği tüm kurabiyeleri düşünür, malzemeleri çıkarır ve onları yapmaya başlarsınız.

Eğer daha fazla mutluluğun arzusundaysanız, öyleyse bu arzunuzu düşüncelerinizin ön sırasına yerleştirin. Tıpkı kurabiye tarifleriymiş gibi hoşunuza giden mutluluk halleri arasında gezinin. Mutluluğu zihninize yerleştirin. Mutluluğunuz gerçekleşecektir. Mutluluğun mekanizması budur.

Şurası hassas bir noktadır. Arzu etmekle ihtiyaç duymanın farklı şeyler olduğunu anlamanız gerekir. Bunun üzerinde daha önce konuşmuştuk. Mutluluğu, ancak ve ancak belirli şekiller içinde istemenin gereği yoktur. Güzel bir prensesi eş almanızın gereği yoktur. Altından bir hazineye sahip olmanızın gereği yoktur. Muazzam bir sanatçı olmanızın gereği yoktur.

Arzu hoştur. Gereksinim duymak ise öyle değildir.

Öyleyse arzularınızın gerçekleşmesini arzu edin ve bu arzu anında, tam şimdide sahip olabileceğiniz muazzam mutluluğun hepsini arzu edin. Mutluluk arzu ettiğiniz şeyi düşünmenizle kaynak blur. Hemen şu anda ona sahip olabilirsiniz.

Kurabiye arzu etmek de bundan daha kolay değildir aziz çocuklarım. Sadece, hayatın kurabiyeleri önünüze getirmesini beklemeksizin onları mutfağınızda kendiniz pişirirsiniz. Doğrudan eyleme geçebilirsiniz. Hayatın kurabiyeyi kapınıza getirme ihtimali de vardır elbet. Size kurabiye getirmiş olan bir arkadaşınızın kapınızı çalması da mümkündür. Olur böyle şeyler. Fakat yine de hiçbir şeyi ya da hiçkimseyi beklemden kurabiyeyi kendiniz pişirebilirsiniz.

Pırıl pırıl yeni bir araba istiyor olabilirsiniz, iyi bir iş, büyük miktarda para, yeni bir ev, fakat tüm bu istediğiniz şeylerin ortak noktası nedir? Gerçekten arzusunda olduğunuz şey mutluluktur. Mutluluk arzunuzu gerçekleştirmek için yeni bir arabaya, iyi bir işe, büyük miktarda paraya veya yeni bir eve sahip olmak zorunda değilsiniz ki. Mutluluğun yolunu kendiniz açabilir, onu kendiniz elde edebilirsiniz. Mutluluk nerededir? Bir arabanın içinde değildir o. Sizin içinizdedir. Öyleyse kendi içinizdeki mutluluğu canlandırıp harekete geçirin ve gelişmeleri görün.

Kainattan yeni bir araba istediğinizde mesela; kainatın armağanlarına sınır koymak istemezsiniz. Kainata karşı sabırsız da olmak istemezsiniz. Bu arada başka armağanlar alırsanız eğer kadir şinas olmak istersiniz, değil mi?

“Öf, kah..tsin, yeni arabamı alamadım, onun yerine başka bir şey aldım.” demenizle, “Bu harika değil mi? Başka bir şey aldım. Bundan gayet de memnunum. Bu, gelmekte olan hayrıların habercisidir.” demeniz arasından büyük fark vardır.

Yerde bir on kuruş bulduğunuzda mutlu olun.

Önünüze her ne gelirse, yolunuza ne çıkarsa memnun olun, teşekkür edin. Mutluluğu nasıl egzersiz edeceğinizi görüyor musunuz? Hissettiğiniz mutluluk size sadece daha fazla mutluluk getirebilir. Aziz çocuklarım, mutluluk sözkonusu olduğunda müşkülpesent olmak istemezsiniz. Başka bir misafiri bekliyor olabilirsiniz. Bu arada sizi ziyarete gelmiş olana da “hoşgeldin” deyin, bu vesileyle mutluğu nasıl kabul edeceğinizin uygulamasını yapmış olursunuz.

Kaybettiği zaman da gayet centilmence davranan bir sporcu gibi olmanızı söylemek istemiyorum size; çünkü bu ifade size, hayalkırıklığı hissetmeniz ve sabırsızlık duymanız için geçerli nedeninizin olduğunu ima edecek, dolayısıyla da bir şeyler kaybettiğinizi ve mutsuz olmakta haklı olduğunuza işaret edecektir. Memnun olmak için sayısız sebep olduğunu söylüyorum size. Memnuniyetten ise daha fazla ve daha fazla mutluluk doğacaktır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural