HEAVEN #2596 Hayat tercihler yapmak içindir 3 Ocak 2008

Zaten karar vermiş olduğunuz bir şeyi yapmaktan sizi alıkoyan nedir? Bir kez karar verdikten sonra harekete geçmenize engel olan nedir? Karar vermekle yapmak, biribirlerine ait mevhumlardır. Tutamayacağınız sözler vermeyin, kendinize bile. Ve kalbiniz hemfikir olmadıkça “ben yaparım” demeyin.

Bir faaliyete gereksinim olduğunu gördüğünüzde ağırdan almak niye? Eğer ifade etmeniz gereken acı bir gerçek varsa, onu söyleyin o halde. Düşüncelerinizin de işitildiğini düşünmüyor musunuz zaten? Tozları halının altına süpürmenin zamanı değildir sevdiklerim. Bu tozların açıkta olması daha iyidir, bu şekilde görülebilir ve süpürülür onlar.

Maziyi kendinizde tutmayın. Eğer bir şeyin temizlenmesi gerekiyorsa, onu temizleyin. Hakkında konuştuğum şey hayatınızdır. Atılması gereken şeyleri atın. Bunu pek çok seviyelerde okuyup değerlendirebilirsiniz. Alıkonulmuş, biriktirilmiş maziyi bırakın gitsin. Bazı çocuklarım, içinden çıkmaları gereken durumların içinde olabilirler. Korkunun rehberiniz olmasına izin vermeyin.

Yanlış adımlar atmaktan korkuyorsanız eğer, hayatınızı beklemede tutuyorsunuzdur.

Bir durumun içine hapsolmuş hissediyorsanız eğer kendinizi, parmaklıklar sevdiklerim, sizin kendi korkularınızdan başka nedir? Kendi kendinizi hareketsiz kılan yine sizsinizdir.

Dünyadaki “bilinen”den bıktığınızda, dünyadaki “bilinmeyen”e adım atmanın zamanı gelmiş olabilir. Belki de zannettiğiniz gibi, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olmazsınız. Belki de güneşli kırlara çıkmış olursunuz.

“Gözü kara olmayın” iyi bir tavsiye ifadesidir. “Suya sabuna dokunmadan öylece oturmayın” da iyi bir tavsiye ifadesidir. Öylece oturmak, sudan sabundan uzak durmak pek rahat değildir. Böyle yaparak ne kendinize, ne de bir başkasına faydanız dokunur. Ayaklarınız iki farklı sandalın içindeyken de kimseye yardımcı olamazsınız, bilhassa bu sandallar farklı istikametlere gidiyorlarsa.

Evet, elbetteki yapmak zorunda olduğunuz bir şey yoktur. Herşey tercihlerden ibarettir. Neyi kendinizde tutup neyi bırakacağınız sizin tercihinizdir. Hiç tercih yapmamak da kötü bir tercihtir. Hayat tercihler yapmak içindir ve siz de tercih yapacak olansınız.

Eğer duvardaki resim eğri duruyorsa ayağa kalkar ve onu, geçmişi düşünmeden düzeltirsiniz. Fakat mevzu hayat olduğunda tereddüt ediyorsunuz. Kendinize “benim olan sıkıntı, benim olmayandan iyidir” diyorsunuz. Bu şekilde düşünüyorken, karar almakta veya aldığınız kararları uygulamakta güçlük çekmenize şaşırmamak gerekir. Eski bir arabayı aynı durumdaki bir diğeri ile takas etmeyi kim ister? Tabii ki, kullanmadan bir arabayı tanıyamazsınız. “Korkak tüccar ne kar eder ne ziyan” diye bir atasözü vardır. Harekete geçmeden önce elde edeceğiniz karı çok fazla düşünmeniz olasıdır. Fakat bu yaklaşım sizi olduğunuz yerde tutacaktır. Hayat bir yazı-tura hali değildir; ama bazen de sadelikle, basitçe seçim yapmanız gerekir.

Elbetteki teori başka şeydir. Hayatın kendisi ise bir başka şeydir. Teori ve hayat arasında tercih yapıyor musunuz? Belki de mutluluğu, yüksek bir imaj çizmekle takas ediyorsunuzdur.

Yaşadığınız hayat sizindir. Bir başkasının değildir o. Dolayısıyla da hayatınızı yaşamak için müsaade beklemeyin. Siz kendinize müsaade verin. Hayatınızı kurumak için ipte asılı bırakmayın.

Beklemek, aldığınız kararın kendisi olmadıkça bu bekleme oyununu sadece bir süre için oynayın. Hayatınızı gıyaben, çok fazla iştirak etmeksizin yaşamayı tercih ediyorsanız eğer, bu bilinçli seçiminiz olsun, daha sonra bir şeyleri görüp farkettiğinizde içinizde kaygı ve pişmanlık hissetmeyin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural