Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2592 Bazen ayağa kalkıp veda etmeniz gerekir

HEAVEN #2592 Bazen ayağa kalkıp veda etmeniz gerekir 30 Aralık 2007

Enginlik Bizim tabii halimizdir. Biz, siz ve Ben, enginliğin hasretini çekeriz. Elbetteki Ben çekmem onun hasretini, zira Ben O’yum. Fakat hayattaki durum bunun tersidir, o güzelim enginlikten yaratılan sizlerin, sınırlar koyması gerekir. Hayatta arzu etmediğiniz sınırlarla karşılaşmakla kalmaz, bazen de arzu etmediğiniz bu sınırları kendiniz koymak durumunda kalırsınız. İnsan hayatı nasıl da çelişkilerle doludur. Sınırsızlık gayenizdir, buna rağmen sınır koymanız gereklidir. Aşamadığınız çizgiler vardır ve diğerlerinin geçmemesi için de sizin koymanız gereken çizgiler vardır. Alıngan olmamanız gerekir, ki bunu siz de istemezsiniz ve lakin bir diğerinin size saygısızca davranmasına da kayıtsız kalamazsınız.

Yeryüzündeki her bir durumu siz çözemezsiniz. Her zaman mani olamazsınız. Siz ve Ben, barışı, iyi niyeti, huzuru, her nevi ahengi ne denli çok arzu etsek de bazen çekip gitmeniz gerekir; öfkeyle değil, sıkıntıyla değil lakin sadece oradan ayrılmanız, kalkıp gitmeniz gerekir. O anın sınırları çerçevesinde ayrılma zamanınızı bilirsiniz. Parti bitmiştir. Kavgaya müdahil olmak yerine sadece oradan ayrılırsınız. Üzücü bir şekilde sonlanacak talihsiz bir hadisenin sonuna kadar orada kalmanız gerekmez.

Kimse geçmişe dayalı, eski bağlarını koparmak istemez fakat kim huzursuzluk, uyumsuzluk içinde olmak ister? Bir ilişki için elinizden gelenin en iyisini yapmışsınızdır ve şimdi de bu ilişkinin sonu gelmiştir. Kendi kendini bitirene ya da birisi bu ilişkiyi bitirene kadar beklemeniz gerekmez. Bazen de siz bitirirsiniz. Tamamen barış ve huzurdan yanayım Ben, temelsiz bahanelerden değil.

Hislerinizle yüzleşirsiniz ve şununla da yüzleşirsiniz ki, tüm iyiniyet çabalarına rağmen bir şeyler yolunda gitmiyor, bu durum kimseye fayda sağlamıyordur. Devam sağlamak için ödediğiniz bedel çok yüksektir. Ötesine geçmek istemediğiniz bir de çizgi vardır. İnattan değil; fakat doğruluk ve dürüstlükten dolayı.

İyiniyetten yola çıkın;fakat durum olumsuzsa bunu teslim edin.

Bazı ilişkiler, arkadaşınızla uzun zamandır zaten konuşmamış olduğunuzu farkedene dek, daha siz anlamadan sona erer. Bazen daha fazla ileri gitmek istemediğiniz bir kapıyı bilinçli olarak kapatırsınız. Artık var olmayan bir birliktelik adına, hala devam ediyormuş gibi davranmak ne sizin ne de bir başkasının yararınadır. Bu ittifak belki de silahsız bir muharebeye dönüşmüştür ve şimdi de “Hoşçakal” diyorsunuzdur.

Mutlak surette ahengin, uyumun arayışında olun; aynı zamanda da İnsan hayatının şartları dahilinde nerede bulunduğunuzu ikrar edin. Artık boşa enerji sarfetmeyeceksiniz. Bir ilişki bitmemiş gibi davranmayacaksınız. Uzun sürecek, meyve verecek bir ilişki istemiştiniz; fakat bu meyve mutfakta kuruduğu zaman hala ağaç dalındaymış gibi davranamazsınız.

Ve böylelikle zaten olup biten şeyi kabul eder, bariz görünen şeyleri de inkar etmezsiniz. Mesele bitmiştir.

Bazen bir işveren bir çalışanını işten çıkarmak zorunda kalır, bunu kızgın olduğu için değil, devam etmenin bir yararının olmadığını idrak ettiği için yapıyordur. İyi, nazik, cömert olmak istersiniz; fakat durum sona yaklaştığında bu sonu idrak etmek de iyiliktir ve bunu tesis etmek sizin iyiliğinizdir. Nazik olmak işe yaramayan bir durumu tolere etmek demek değildir. Açık yürekli, dürüst vedalar vardır. Ayağa kalkıp “yeter” demeniz gereken zamanlar vardır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural