Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2591 Sadece varolmak

HEAVEN #2591 Sadece varolmak 29 Aralık 2007

Sanırım bugün sadece gülümseyecek ve o güzel hilkatımın(*) mutluluğuna varacağım Ben. Bugün, siz ve Ben; her nereye olursa, yavaş yavaş salına salına huzurla yürüyeceğiz Biz.

Başarmamız gereken hiçbir şey yoktur bugün. Yapmamız gereken tek şey olmaktır, varolmak ve biribirimize eşlik etmektir. El ele dolaşır ve birlikte tur atarız. Nereye gittiğimizin bir önemi yoktur. Ele almamız gereken bir vazifemiz, çalışacak derslerimiz yoktur. Önümüzde uzanan güzel manzaranın tadını çıkarmaktan, derin bir oh çekmekten başkaca yapacak işimiz yoktur.

Aciliyet gerektiren hiçbir şey yoktur. Yarına kalamayack hiçbir şey yoktur. Bugün için bir baskı yoktur. Bugün için bir tehir yoktur. Yapmamız gereken tek şey mutlu olmaktır. Bu, mutlu olmak ZORUNDAYIZ demek değildir. Eğer zorunda olduğumuzu düşünürsek mutluluğu azaltmış oluruz. Öyleyse, bugün yapmak zorunda olduğumuz birşey yoktur. Yapılacaklar listemiz yoktur, alışveriş listemiz yoktur, bugün hatırlamak ya da unutmak zorunda olduğumuz hiçbir şey yoktur. Bugün sadece olmak istediği gibi bir gün olacaktır, prangalar, engeller, sınırlar yoktur, açık havada geçirilen bir gündür bu, güneş arkamızdadır.

Oyun oynama ya da iş yapma zorunluluğumuz yoktur. Daha az çabayla daha çok şey başarmak mümkündür. Bugün her halükarda her türlü çabayı, her türlü gayret ve koşuşturmayı bir kenara kaldırıyoruz. Zihniyetimiz tüm kaygıları, tüm gerilim ve yıpranmaları ortadan kaldırıyor. Biz bir plajda, şemsiye altında otururken tüm bunlar nerede nasıl barınabilirler ki? Belki de bir manolya ağacının dalında oturuyor keyifle ayaklarımızı sallandırıyoruz Biz.

Bugün güneş altında tembellik ediyoruz.

Bugün soğuk bir limonata ya da sıcak çikolata, neyi tercih edersek onu içiyoruz. Hatta tercih etmek durumunda bile kalmıyoruz. Gün bize ne sunarsa bunu dert etmiyoruz. Hepsi hoş diyoruz.

Bugün ne eğlence arıyoruz, ne de ondan kaçıyoruz.

Bugün çocuklar gibi olabiliyor, toprakta ya da çamurda veya bir havuzda oyunlar oynayabiliyoruz. Hangisinin olduğunu umursamıyoruz. Bizim için bir fark yaratmıyor bu, çünkü bugün her ne yapıyor olursak olalım bunu birlikte beraber yapıyoruz.

Bugün, beraberken, zaman mevcut olmuyor. Onun bilincinde olmuyoruz. Hatta zamansızlığın dahi bilincinde olmuyoruz. Bugün zamanın dışında ve tembel bir saadetin içindeyiz. Neşenin farkındayız ve o her tarafta. Bugün vaatler yok, beklentiler ya da izahatler yok. Gün kendi adına konuşacak bugün. Bugün tarihe geçecek bir gün; çünkü sadece keyfin ve mutluluğun günü o. Bir program belirlenmiyor. Bir menü tayin edilmiyor bugün.

Bugün canımız isteyince yemek yiyoruz. Tabi olacak bir zaman çizelgesi yok. Yaşasın, bugün okul da yok. İşe gitmek yok. Parktaki salıncaklarda oturuyoruz Biz. Sallanma mecburiyetimiz de yok. Canımız isterse sallanıyoruz ve canımız isterse de sadece oturuyoruz, çünkü bugün günlerimizi zorlaştıran, ağırlaştıran herşeyden, hertürlü mecburiyetten muafız. Bugün izinliyiz.

Böyle bir gün model haline gelebilir. Hergünün böyle olmasına müsaade edin. Yapılması gerekli olan her şeyi yapacağız elbette, fakat aziz çocuklarım, neyin gerçekten yapılması gerekiyor acaba? Çalışırken keyif alalım ve onu oyun haline getirelim Biz. Sanki yapılacak daha önemli bir şey yokmuşcasına keyif alalım.

Benimle geçirdiğiniz bu izin gününün tadını çıkarın aziz çocuklarım, çünkü bu şekilde yarın için dinlenmiş olacak ve yarından keyif alacaksınız. Artık, çabalama içinde geçen, stresli ve gerilimli günler olmayacak. Onlara neden gereksinim olsun ki? Biz tüm mutluluğumuzla Günün Şarkısını söylerken bekleyemeyecek veya yapılamacayacak ne vardır? Gün kendisini kat kat önümüzde açmaktadır. Açmakta olan bir gül gibi kendisini Bize açmaktadır o. Bugün tamamen çiçekler açmış olacağız. Fazla bir şeyle uğraşmayıp gökyüzünde asılı duran, sessizlik ve doygunluk içindeki dolunay gibi olacağız sadece. Biz de sessizlik ve doygunluk içinde olacağız, fazla bir şey yapmayıp sadece Yeryüzünde varolacağız.

(*) Tüm Yaradılış.

Çeviren: Engin Zeyno Vural