Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2576 Günlük Aşınız

HEAVEN #2576 Günlük Aşınız 14 Aralık 2007

Aziz çocuklarım, aziz çocuklarım, diğer şeylerin Benim sevgime yönelik idrakınızı gölgelemesine izin vermek zorunda mısınız? Sevgim engindir Benim; fakat siz, tıpkı bir faturayı ararken elinize geçen kıymetli bir kağıda yaptığınız gibi onu da bir kenara kaldırıyorsunuz. Masanın üzerindeki tüm kağıtlar aynı değerdeymiş gibi onları biribirlerine karıştırıyorsunuz. Bir anlamda, düzenli bir masanız olsun diye yönlendiriyor ve yüceltiyorum sizi. Masanızın üzerinde, öncelikle bakacağınız tek bir kağıt olsun.

Veya Beni bilgisayarınızın ekran koruyucusu gibi düşünün.

Beni, yazmak için elinize aldığınız bir kalem olarak düşünün. Benim olduğum kalemin üzerinde reklam yoktur. Onunla yazarsınız sadece. Ben oradayken, yazmak için masanızın üstünde daha başka kaç kaleme ihtiyacınız olabilir ki? Beni bulmayı kolaylaştırın. Dikkatinizi dağıtan, sizi oyalayan şeylerle daha az meşgul olmayı istemez miydiniz? O halde daha az oyalanın.

İnsan hayatının dünyasındaki bir şeye odaklanmanız, Beni unutmanız gerektiği anlamına gelmez. Hayatınızdaki fon müziği olmama müsaade edin. Yüreğinizde çaldığınız müzik olmama müsaade edin.

Bir gemiyseniz şayet, pruvanızdaki sembol olmama müsaade edin.

Bir kitapsanız eğer, başlık olmama izin verin, üzerinde tüm sözlerin yazdığı beyaz bir sayfa olmama izin verin. Satır aralarında olmama izin verin.

Hayatınız dahilinde, her yerde ve her zaman, hazır ve nazır olmama müsaade edin. Ayak sesiniz olmama müsaade edin. Kalp atışlarınız olmama müsaade edin; ki zaten öyleyim Ben.
Bana mazhar olabilecekken Bensiz tek bir an bile geçirmek niye?

Sizi hayatınızdan alıkoyan, oyalayıp dikkatinizi dağıtan bir unsur değilim Ben aziz çocuklarım. Hayatınızın kendisi, dikkatinizi dağıtıp ilginizi Benden başka şeylere yöneltme tabiyatındadır.
Ben sizin Hayatiyetinizim. Günlük hayatınızda mevcudum. Sizin Rıskınız, Günlük Aşınızım.
Ekmeğinizi kabartan mayayım.

Hayatınızı hareket ettiren manivelayım. “Oyun Alanınız”ım Ben.

Hayatınızı yaşayın ve Beni de ona dahil edin. Her daim, hayatınıza dahil olduğumun bilincinde de olabilirsiniz elbet.

Gümüş bir sikkenin Benden daha hakiki olduğuna mı inanıyorsunuz gerçekten? Yaradılışın, onu Yaradan’dan daha kudretli mi olduğunu düşünüyorsunuz?

Hayatın özünden daha kudretli ne olabilir? Muazzam bir meşe ağacı, vücut bulduğu meşe palamudundan daha mı kudretlidir? Daha görünür olduğu doğrudur. Peki daha mı kuvvetlidir? Öyle olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Görünmez olan, görünür olandan daha kuvvetlidir. Tezahürün Kaynağı, tezahür haline her gün üstün gelmekte, onu aşmaktadır.

Sevgimin bir nebzesini olsun hissedin. Sevgimin size eşlik etmesine izin verin. Hayat sofrasında, sizin yanıbaşınızda oturduğumu bilin. Arabanızdayken, yanı başınızda oturduğumu bilin. Direksiyon başında bile olsanız, Sürücü Benim. Arabayı kullanma sebebinizim, arabayı sürdüğünüz istikametim.

Gelin, biraz olsun derin bir sessizlik içinde oturalım, birlikte sizi düşünelim. Işığınızla gözlerim kamaşıyor. Benim gördüklerimi görmemenize hayret ediyorum, zira bazen başka şeylerle oyalandığınızı, dikkatinizin başka şeylerle dağılmış olduğunu unutuyorum. İçinizdeki, beraberinizdeki ışığım Ben ve Beni görmüyorsunuz ve yaratılmış olduğunuz o ışığı da görmüyorsunuz. Diğer herşeyi görüyorsunuz ve asıl özünüzü gözden kaçırıyorsunuz.

Beni farkındalığınız dahilinde tutmak bir mecburiyet değildir, fakat gereklidir. Bir dakika için bile olsa, sessizce Yaradan’ı düşünün. Beş dakikada bir bile olsa. Saatte bir de olsa. Günde bir kez de olsa. Lakin iyisi mi herşeyin size, Bizim yadsınamaz Birliğimizi hatırlatmasına izin verin, Bizim Yürek Birliğimizi, Sevgi Birliğimizi, Hayat Birliğimizi, Varoluş Birliğimizi, sadece Birliğimizi. Benim Aziz Canım, Evladımsın ve olabileceğin bir başka şey yok ve söylediklerimin Hakikatini geriye çevirmenin de bir yolu yok.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: