HEAVEN#2501 Tanrı bunu neden yapmaz ki? 30 Eylül 2007

Eğer Tanrı herşeye muktedirse ve herşeyi yapabiliyorsa bunu ya da şunu neden yapmıyor diye düşünmüş olabilirsiniz.

Dünyada hala neden hastalıkların, kalp kırıklıklarının varolduğuna, daimi ve bütünsel bir barışın neden sağlanamadığına hayıflanıyor olabilirsiniz. Tanrının neden bu işe bir elkoymadığını ve neden herşeyi düzene sokmadığını merak ediyor olabilirsiniz.

Pek çok, pek çok sorunuz hatta şikayetleriniz vardır.

Belki de bir şans verilmiş olsaydı özgür irade yerine Tanrı takdiri kesin bir kaderi tercih ederdiniz.

Bense özgür iradeyi seçiyorum.

“Evet özgür irade var fakat Tanrı takdiri bir kader de var.” diyebilir ve “öyleyse hayat neden böyle” diye sorabilirsiniz.

Evet, elbetteki bir hayat dalgası vardır ve sizler de bu dalgayla sürüklenirsiniz. “Bir girdaba yakalanmışken burada özgür irade ne yapsın?” diye sorabilirsiniz. Bazen ögür iradenin pek bir işe yaramadığını ve hatta kendinizi pek de özgür hissetmediğinizi söyleyebilirsiniz. Kendinizi belirli bir yerde bulmuşsunuzdur, belirli bir ailenin içinde doğmuşsunuzdur ve tüm bunlar sizin tercihiniz olmaksızın cereyan etmiştir. O vakit özgür irade nerdeydi ve dahası şimdi nerededir o?

Size bir kaç soru sorayım: Eğer hüküm veren, karar alan güce sahip olsaydınız hayatı basit bir forma mı sokardınız? Herşeyi önceden tahmin edilir ve emin mi kılardınız? Hayatı gerçekten kesin bir şey mi yapardınız? Herkes hayatını aynı yaşa kadar mı sürdürürdü? Ölüm zamanı bilinir miydi? Tüm çocuklar aynı yaşta mı konuşmaya başlardı?

Karar verici güç olsaydınız ve mükemmel hayatı seçmiş olsaydınız size hangi sorular sorulurdu? Belki de size, neden hiçbir şey olmuyor diye sorulurdu. Neden üzerinde iddalaşılacak tek bir seçenek bile yok? Yaşamın lezzetine ne oldu? İyi şansa ne oldu – kötü şans olmasın diye mi feda edildi o?

Belki de insanlarınız ellerini kaldırır ve şöyle derlerdi: “Bu hayat neden robotlarınkinden farklı değil? O vakit ne cevap verirdiniz?

Eğer bu yönde bir karar alsaydınız ve böylesi belirgin bir gidişatı tercih etseydiniz sonrasında uyanır ve sadece gördüğünüz bir rüya olduğu için buna şükrederdiniz.

Gerçek şu ki herşeyi iki yönlü olarak istiyorsunuz. Hem hayatta sürprizlerin olmasını istiyorsunuz, hem de sürprizlerinizi seçmek istiyorsunuz. Hiçbir tehlikeyi istemiyorsunuz, fakat macera ve heyecan için can atıyorsunuz. Güvenli bir seyir istiyorsunuz ve can sıkıntısını istemiyorsunuz. Hayatın tahmin edilemezken, önceden tahmin edilebilir olmasını istiyorsunuz.

Yaşam ve ölüm üzerine bu kararları almak çok kolay değil, değil mi?

Eğer şimdi, hayatın mevcut hali ile sizin ideal olarak varsaydığınız hali arasında seçim yapmak üzere oy hakkınız olsaydı, hangisine oy verirdiniz? Herşeyi dikkate alıp değerlendirdiğinizde hangisine oy verirdiniz?

Bir orta yol bulunup bulunmayacağını sorabilirsiniz. Hastalıklarla savaşlar olmasın, diğer her şey aynı kalsın diyebilirsiniz.

Biliyorsunuz aziz çocuklarım, hastalıkları ve savaşları ortadan kaldırmak için özgür iradeye sahipsiniz. Evet, siz. Aslında yüreğinizle seçim yaptığınızda hastalık ve savaş mevhumları ortadan kalkacaktır. İstenmedikleri bir yerde kalamaz onlar. Dünyada yeterli sayıda insan, savaş ve hastalığa yönelik keşif ve meraklarını bir kenara bıraktıklarında, savaş ve hastalık bir daha asla varolmayacaktır.

Gücünüzün olmadığını düşünmeyin, gücünüzün az olduğunu düşünmeyin. Muazzam bir güçtesiniz. Sadece yüreğinizle mucizeler gerçekleştirebilirsiniz. Bu dünyayı olmasını istediğiniz hale getirebilirsiniz. Özgür iradeye sahipsiniz. Kullanın onu aziz çocuklarım, kullanın.

Çeviren: Engin Zeyno Vural