Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2553 Kendiniz için bir fark yaratın

CENNET#2553 Kendiniz için bir fark yaratın 21 Kasım 2007

Sevgili Kalpler, engellerden tamamen arınmış olmayı çok ister, karşınıza hiçbir maninin çıkmamasını dilersiniz. Engellerin kafanızdaki düşünceler olduğunu şimdiye kadar idrak etmiş olmanız gerekiyor. Bazı zamanlarda, sizin için hiçbir şeyin yolunda gitmediği hissine kapılırsınız. Bir kağıdı arar ve onu bulamazsınız. O kağıdı bulamadığınız doğrudur; fakat bu kağıdı aramanın bir engel olarak nitelenmesi gerektiğine karar veren sizsinizdir. Kağıdın ortaya çıkmasını istersiniz; kağıt bulunmayınca da size kafa tuttuğuna hükmedersiniz. Sırf bu kağıdın bulunamayışının bir mani olduğuna karar verdiğiniz için, sadece ve sadece bu yüzden de kendinizi hayal kırıklığı içinde ve engellenmiş hissedersiniz. Bu kayba ilişkin edindiğiniz peşin hükme istinaden elbetteki bir engel sözkonusudur. Ya bu kayıp kağıdın, bir engelden ziyade size bir başka yönü işaret ettiğini görseydiniz eğer?

Edison elektriği bulduğunda, daha önceden yaptığı sayısız deneme ve hatayı bir afet olarak nitelememişti. Tüm hataların basamak taşları olduğunu biliyordu o. Bunu siz neden anlamıyorsunuz? İşler sizin istediğiniz şekilde yürümediği zaman bu halleri felaket olarak görmenin bir anlamı var mıdır? Bu durumu iyice abartmanız gerekmez. Bakış açınızı değiştirin.

Aziz çocuklarım, insan hayatı deneme ve yanılmadan başka nedir ki? Her şeyin sizin için kusursuz işlemesini mi bekliyordunuz?

Karşınıza yüksek bir duvar çıkmış gibi hissetmenize de gerek yoktur. Çok fazla şey istiyorsunuz; kendinizden, diğerlerinden ve hayattan çok fazla şey bekliyorsunuz. Sizi çok zorlayan standartlar belirlemiş olabilirsiniz. Eğer, hayatınızın sizin gözünüzde mükemmel olması gerekiyorsa, bu durumda kesinlikle aksilikleri ve hayalkırıklıklarını deneyimleyeceksinizdir. Hayalkırıklığı hissetmekten hoşlanmadığınızı söylüyorsunuz o halde bu duyguyu neden bu kadar sık ve bu kadar yoğun deneyimliyorsunuz? Bu kadarı yetmedi mi hala? Hayal kırıklığıyla olan işinizi bitirip yolunuza devam etmeniz, ıslık çalarak işinize koyulmanız mümkün değil mi?

Sıklıkla kendinizi yüksekçe bir yerlere oturtur, ağır görevlere tayin edersiniz aziz çocuklarım. Kendi kendinizin kurbanı haline gelirsiniz. Karşınıza tekrar tekrar aynı engellerin çıkıyor olması böyle değil midir? Kafanızı hep aynı duvara vurursunuz. Hayatın belirsizlikleri ve sürprizleri yüzünden hayattan el çekmenize daha ne kadar müsaade edeceksiniz? Sevdiklerim, rahatsız edici bir şeylerin var olması sizin de rahatsız olmanızı ya da bu durumu abartmanızı veya öfkelenmenizi gerektirmez. Kendi kendinizi öfkeye sevkeden sizsiniz. Bir bakış açısına nazaran diğerini tercih eden sizsiniz.

Bazen her şeyin kendi arzusuna göre olmasını isteyen şımarık bir çocuğa benziyorsunuz. İçinizden, ayaklarınızla yerlere vuruyor, öfkeyle ağlıyorsunuz. Bu gururlanılacak bir şey değildir canlarım.

Memnuniyet duymaya daha fazla temayül gösterin. Hayatınızda kendiniz için bir fark yaratın. Kendinize empozelerde bulunmayın. Bırakın hayat kendi yolunda ilerlesin, siz kendi yolunuzda ilerleyin. Çaba harcayıp gayret gösterin elbet ama aşırıya kaçmayın. Aradığınız kağıdı bulamayabileceğiniz olasılığını da not edin. Bilgisayarın bir aksilik çıkarabileceği, birinin verdiği sözü yerine getirmeyebileceği ya da bunu geç yapabileceği gibi olasılıkları da not edin. Böyle bir yaklaşımla, bu tip aksiliklere göz yummuş olmazsınız. Bunları bekleyip ummazsınız. Fakat aynı zamanda böyle şeyler başa geldiğinde de şaşkına dönmemiş olursunuz.

Hava koşulları için de bu böyledir. Bir gün gökyüzünü bulutlar kaplar. Yağmur yağar. Gökyüzüne sövmezsiniz, ona yumruk sallamazsınız. Gökyüzünü suçlamakta bir fayda görmezsiniz. Hiçbir şeyi suçlamayın aziz çocuklarım. Hayatla tatlı tatlı geçinin. Kendiniz için bir değer taşıyın.

Tüm blokajların nasıl da kendi içinizde olduğunu görüyor musunuz? Bir aksiliği çok ciddiye aldığınızda kendinize blokaj yaratıyorsunuz. Hayatın detayları her zaman bu kadar mükemmel değildir. Öyle olmaları gerektiğini kim söyledi? Neden olsun ki? Sanırım siz böyle olması gerektiğini düşünüyordunuz. Ve artık önünüze inşa ettiğiniz o duvarları yıkın. İçinizdeki bariyerleri ortadan kaldırın aziz çocuklarım; onların hepsinden böylelikle kurtulmuş olacaksınız.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub:

Hatırlatma: Sevgili okurlarımız, Cennetmektuplar’ını (HeavenletttersTM) paylaşırken lütfen kaynak site olan www.heavenletters.org adresini belirtiniz. Üyelik başvurusu sitede yer alan http://www.heavenletters.org/maillist/index.php linki üzerinden gerçekleştirilmektedir.