Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2545 Tanrının bahşettiği günü kutsayın

CENNET#2545 Tanrının bahşettiği günü kutsayın 13 Kasım 2007

Doğum ve ölüm birer kutsama olsun, ikisinin arasındaki yaşam da bir kutsama olsun. Yaşam bir kutsamadan başka ne olabilir ki aziz çocuklarım. Önünüzde uzanan hayatın başka ne olmasını tercih ederdiniz? Kutsanmış olmayı ve kutsamayı tercih edin. Mutluluğun bedeli aynıyken, ızdırabı satın almak niye? Hayatta talihli olduğunuzu idrak edin ve yaşamın tadını çıkarın.

Hayattaki olayların eşit addedilemeyeceği anlaşılır bir şeydir. Bir şeyi hayırlı olarak niteler, bir diğer şeyi ise trajik olarak görürsünüz. Hayatın oyunu budur aziz çocuklarım. Uçlardaki şeyleri görür; dolayısıyla kendinizi sınırlarla kuşatırsınız. Izdırap çekmeyi kendinize reva görürsünüz. Görüş açınız ancak bir yere kadar ulaşırken elbetteki günlerinizi sınırlar diyarında geçirirsiniz. Algıladığınız diyar sınırlıdır çünkü onu öyle görürsünüz. Daha farklı bir algılayış içinde olun, zira böylelikle farklı bir diyarda yaşayacaksınız.

Elbetteki hayatın tamamı tatlı faslından oluşmaz. İştah açıcılar, ara sıcaklar ve kaba görünüşlü köy ekmekleri de vardır. İnsan sadece tatlı yiyerek yaşayamaz ki. Hal böyleyken de diğer tüm yemekler bir amaca hizmet ederler. Kahvaltı, öğle yemeği ya da akşam yemeği - hayatta olup biten her şeyin size hizmet ettiği fikrine bir tutunsaydınız .

Olup biten herşeyi anlamak zorunda olduğunuz gibi, bir de tüm bunların size uygun olması gerektiği fikrine sahipsiniz. Hadise ve koşulların bir gerekçesi olması gerektiğini, dahası tüm bunların sizin anlayacağınız bir lisan ile izah edilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz. Belki de sizin için yeni bir lisan öğrenmenin zamanıdır. Belki de sizin için hayatı niteleyip sıfatlandırmayı bırakmak ve ona kötü gözle bakmaksızın yaşama zamanıdır. Önünüzdeki yemeğin tadını çıkarmak için tarifin tamamını ve malzemelerin hepsini bilmeniz gerekmez.

Hayatı pataklayıp durmak ve ondan kendisini izah etmesini istemek neden? Sadece yürümeye devam edin. Hayat hayattır ve kısa bir süre için sahip olduğunuz bir şeydir o. İlerleyin ve onu keyifli kılın. Bir panayır yerindeki midilliler gibi sizi sırtında taşıyacaktır hayat. Belki başka bir midilliye binmek istiyorsunuzdur. Şu anda üzerinde olduğunuz midilliyi sürün. Beyaz bir midilliye binmek isterken boz renkli birine binmiş olduğunuz için keyfinizi bozmayın. Sahip olduğunuz şeyden en iyi şekliyle yararlanmak, hala ona sahipken bunun tadını çıkarmak değil midir?

Ekseriya, hayat dahilinde ya ilerlemek ya da durmak istiyorsunuz gibi görünüyor. Ya olduğunuz yerde kalmak istiyor ya da oradan ayrılmak istiyorsunuz. Hayat bazen istediğiniz her şeyi verir; bazen de vermez. Hayatınız, ona yönelik düşüncelerinize tabi olmak zorunda değildir aziz çocuklarım. Ona yönelik olarak daha farklı düşünün ki hayat daha çok istediğiniz çizgide olsun.

Hayatta olup bitenlere hiç mi hiç aldırmamak değildir bu. Mesele, tüm bunları daha çok dikkate alacak olmanızdır. Dalgalarla birlikte yol almanızdır. Daha çok keyif alacak olmanızdır. Hayattaki mutluluğunuz hadiselere bu denli tabi olmayacaktır. Hayatın dalgalarıya sörf yapmakta olduğunuzu bileceksiniz. Sizin Varloşunuz daimidir ve değişmezdir fakat hayat böyle olmak zorunda değildir. Bir kaplana da biniyor olsanız, bir yunusun sırtında da yol alıyor olsanız içinde yaşadığınız dünyada hayatta olduğunuz için mutluluk duyabilirsiniz.

Hayat tam şimdi sizin içindir, daha sonrası için değil ya da dün için değil, tam şimdi sizin içindir o. Hergün yenilenerek uyanın. Almak üzere olduğunuz gün için hevesli olun. Ona yönelik huysuz olmayın, mızmızlık yapmayın. Günü kutsayın ve hayatta olduğunuz için, önünüzde uzanan bu gün için Yaradana teşekkür edin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: