Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2525 SEVGI SINIR TANIMAZ

CENNET#2525 SEVGI SINIR TANIMAZ 24 Ekim 2007

Sevgi mucizeler yaratır, başka hiç bir şey bunu başaramaz. Sevginin yıkamayacağı hiç bir duvar yoktur. Sevgi kalpleri eritir. Dilediğiniz şekilde düşünebilirsiniz, fakat hiçbir yürek sevginin karşısında direnemez.

Söylediklerime itiraz etmenizi anlıyorum. Bir zamanlar birisini tüm kalbinizle sevdiğinizi ve sevginizin karşılık görmediğini söyleyebilirsiniz. Sevgi bu duvarı yıkamamıştır mesela. Aziz çocuklarım, sevginiz ve sevilme arzunuz konusunda çok istekli ve gayretliydiniz, lakin bu sevgiden ziyade mülkiyet arzusuydu. Sevgi özgür kılan bir şeydir. Sevginizin karşılıksız kaldığı bu durumda ise, bir başka kişinin kendi kalbiyle ne yapacağı konusunda söz hakkına sahip olmayı istemiştiniz. O kişinin sevgisinin bir tek kişiye işaret etmesini, bunun da kendiniz olmasını istemiştiniz.

Bazılarının, bedenlerini öldürecek olan kişileri can-ı gönülden sevmiş olduklarını, lakin bu sevgiye rağmen yine de öldürüldüklerini söyleyebilirsiniz. Söylediğinizin geçerli olduğunu var sayalım, fakat gerçek sevgi neticelerin talebinde değildir ve aziz çocuklarım hangi bariyerlerin yıkılmış olduğunu, ince seviyelerde nelerin olup bittiğini de bilemezsiniz. Bilemezsiniz. Sevginin nasıl bir armağan olduğunu bilemezsiniz.

Barışı sevdiğinizi söyleyebilirsiniz ve hala savaşlar mevcut olduğu için de barış henüz gerçekleşmemiştir. Kendinizi savaşlardan mesul tutmayın, lakin barışı daha çok sevmekten ziyade savaşlardan nefret eden bir tutum içinde de olmayın.

Sevginin düşmanı yoktur aziz çocuğum.

Bazen birisi size kızdığı zaman, o kişiye kızgınlık duymazsınız. Bu durumda sevgi mertebesinden hareket ediyorsunuzdur.

Bir durumu sadece olduğu şekliyle, olduğu gibi gördüğünüzde birisinin size karşı yanlış yaptığını da hissetmiyorsunuzdur. Kendiniz hakkında düşünmüyorsunuzdur. Karşınızda incinmiş, sevilmemiş, şaşkın adamların durduğunu görüyorsunuzdur. Onların bu asabiyetinin sizinle hiç bir alakasının olmadığını görüyorsunuzdur. Bu onların hamurudur ve onların meselesidir. Bundan dolayı siz rahatsızlık duymazsınız. Sizin kendi hamurunuz vardır ve kendi meseleleriniz vardır, bunların nasıl hissettirdiğini de bilirsiniz. Bunu merhamet olarak niteleyebilirsiniz, lakin merhametten çok daha ötedir o. Merhameti ya da merhametli olmayı düşünmüyorsunuzdur. Aslında hiç düşünmüyorsunuzdur.

Bir an için, ya da pek çok zaman için hatta belki de her zaman için, sizi sevmekten alıkoyan herşeyden kendinizi arındırmışsınızdır. Bu 1, 90 boyunda olmanız gibidir. Boyunuz budur. Bu kadar uzunsunuzdur. Boyunuzu uzatmak için bir şeyler yapmamışsınızdır. Bu olduğunuz haldir. Kendinizi daha kısa göstermek için kambur da durmuyorsunuzdur. Sadece öylesine dimdik duruyorsunuzdur. “Uzunum değil mi?” diye de düşünmüyorsunuzdur.

Bizim hakkında konuştuğumuz sevgi budur işte. Adı yoktur onun. Anne sevgisi, hayvan sevgisi, karşı cinse duyulan sevgi ya da diğer herhangi bir adı yoktur onun. Sevgidir o. Sadece odur. Ve sade, şatafatsız sevgi çeliğe nüfuz eder. Çelikten yürekler bile ondan etkilenir. Hiçbir şey sevgiye direnemez. Hiçbir şey.

Ve elbetteki, sevginin kabul görmesini arzu edersiniz zira varlığınız sevgidir; lakin sevginin işitilmesine veya yanıtlanmasına tabi değilsiniz. Bu sevgi sizin bulunduğunuz yerden kaynak bulur. Eğer sevginin geri dönüşü olmazsa neden diye sorarak ya da pişmanlık duyarak kendinizi tüketmezsiniz. Hiçbir şey için tükenmişlik duymazsınız. Vermek için sevginiz vardır, onu vermişsinizdir ve onu verirken serbest bırakmışsınızdır. Bu durumda, sizi bağlı kılan ipler yoktur. Herkesin bahsettiği koşulsuz sevgi budur işte. Neredeyse görünmez bir şeydir fakat çok kuvvetlidir o, çünkü sevgiye sınır yoktur.

Çeviren:Engin Zeyno Vural :wub: