Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1983 YERYUZUNDEKI HER BIR VARLIK Nisan 27, 2006

CENNET#1983 Yeryüzündeki Her Bir Varlık Nisan 27, 2006

Tanrı dedi ki:

Gözlerinizi daha da açtığınız vakit daha önce hiç görmemiş olduğunuz şeyleri görebilirsiniz. Aynı şekilde, kalbinizi de daha geniş açtığınızda daha önce hiç olmamış bir şekilde sevebilir o.

Onu ardına dek açtığınızda ne de harika hissedecektir kalbiniz kendini ve sevecektir, sizden yana hiç bir direktif olmaksızın. Sınırsızca sevebilecektir o rezerveler olmaksızın. Sizden, baş parmağınızı havaya kaldırdığınız onay işaretleri beklemeden sarıp sarmalayacaktır o. Ne denli mutlu olurdu yüreğiniz, başparmakların havada olduğu işaretleri tanısaydı sadece ve onların aşağıyı gösterdiği işaretleri de hiç bilmeseydi.

Yargı ve eleştirinin de sonu olurdu bu, sevdiklerim. Sizden ne kadar zaman ve enerji çalmaktadır yargılayıp eleştirilerde bulunmak. Sizin patronunuz hatta tiranınız haline gelmektedir. Yargılamak nasıl da kibirli, tepeden bakan bir hale gelmektedir ve bir cellata dönüşmektedir. Şimdi ilişkinizi kesin bu yargı ve eleştiri patronu ile. Zamanı gelmiştir artık bunun. Zor beğenen olmayın. Daha önce başınızı ve yüreğinizi birisinden diğer yana çevirdiğinizde hiç üstünde durmazdınız bunun. Tıpkı pelerinini savura savura yürüyen buyurgan bir kraliçe gibiydiniz, tebaasından uzak duran sadece diğer asilleri kabul edip avamla görüşmeyen.

Yargılamanın ölümüyle birlikte sıradan insanları da diğerleriyle birlikte selamlayacaksınız artık. Yargılamanın ölümüyle birlikte sizi sevgiden alıkoyup uzak tutacak hiç bir şey olmayacak. Yargılama sevgiyi kısıtlayıp tutmak için inşa edilmiş bir yapı gibiydi. Bir barajdı o, bir set ve şimdi yıkılıyor o bentler dünya sevgi seli altında kalıyor ve herkes sevgiye batıyor. Sevgi bütün bütün yutulacaktır ve Yeryüzündeki her bir Varlık sevecek ve sevilecektir. Hatta bir tür sevgi değiş tokuşu şeklinde de değil. Tamamen sevgi olacaktır. Ayrıma tabi bir sevgi değil lakin sevgi, olabildiğince sevgi, başka hiç bir şeyin değil sadece kendi farkındalığında olan saf sevgi.

Sevginin olduğu yere başka ne girebilir ki? Her şey sevgi olduğunda içeri başka neyin girmesi için onay verecektir ki sevgi? Dünya bir sevgi klübü olacaktır üyelik işlemlerinin olmadığı ve herkesin kabul edildiği. Yeryüzündeki herkes aynı klübün dost üyeleri olacaktır, biribirleriyle arkadaş. Herkes biribiriyle işbirliği içinde olup yardımlaşacaktır, herşey sevgiden ibaret olduğundan aslında işbirliği yapıp yardımlaşılacak bir mesele de olmamasına rağmen.

Sevgi hakim olacaktır lakin sayılıp sınıflandırılamayacaktır. Sayılamayacak denli çok olacaktır ondan ve herhalükarda onu sayıp sınıflandırmanın bir yolu olamayacaktır. Sayılmak üzere bölümlere ayrılamaz sevgi. Eğer bir envanteri yapılabilseydi sevginin sadece Bir’e kadar sayabilirdiniz. Şimdi skoru söylüyorum size. Skor şudur: BİR. Oyun başlamadan önce belirlenmektedir netice ve Bir’dir o.

Yargıya, eleştiriye bunu tartışmaları için müsaade ettiğinizde daha fazla yargı ve eleştiriden başka ne elde edersiniz? İthamda bulunmak, eleştirmek bu denli eğlenceli midir ki tutup kollarsınız onu? Oyunuzu gerçekten sevgi yerine yargıda bulunmaya mı verirsiniz? Hangi tarafta –ki taraflar mevcutsa eğer- olmak isterdiniz? Yargılamak mı, sevmek mi? Sevgiyi seçerdiniz. Öyleyse neden yargıda bulunmayı tercih etme konusunda ısrarcı olasınız ki? Yargılamak yüceltmez sizi. Kibirli kılar. Yargıladığınız zaman bir şey hakkında züppelik etmiş olursunuz sadece.

Oh, sevdiklerim eleştirinin, yargılamanın sebep olduğu o gözyaşları. Yargılanan ağlayıp sızlıyor ve yargılamada bulunanlar da savaşın yaralarını taşıyorlar üzerlerinde. Yargılamanın savaşmaktan başka ne olduğunu zannediyorsunuz? Ancak kahramanlar ve kötüler arasındaki bir savaş değil o. Bir başkası hata yaptığı için kahraman haline gelmezsiniz. Diğerinin kabahati her ne olursa olsun itham edip suçlayarak kendinize kötülük etmiş olursunuz.

Suçlu bulun yargılamayı, eleştiriyi eğer mecbursanız ve giyotine gönderin onları. Tam hakettiğidir bu onların. Yeterince uzun zamandır kafa tutup karşı gelmişlerdi sevgiye. Adieu, yargı ve eleştiri, adieu.

Çeviren: Engin Zeyno Vural