Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1966 INSANOGLUSUNUZ Nisan 10, 2006

CENNET#1966 İnsanoğlusunuz Nisan 10, 2006

Tanrı dedi ki:

İşler yolunda gider gözükürken, birden küçük aksilikler cansız objlere vasıl olduğunda, araba çalışmadığında, bilgisayar teklemeye, eviye su akıtmaya başladığında sevdiklerim, zihninizin diğer yanağını çevirin o vakit. Mizah anlayışınız gelişmektedir ve siz de göreceksiniz bunu.

Dünyada işler her zaman sizin emriniz altında yürümez. Daha az şeye sahip oldukça onlarla da daha az güreşiyor olacaksınız. Daha iyi anlamak, daha iyi davranmak, çalışmak veya durmak bir mekanik aksama bağlı değildir. Masumdur o. Siz de öylesiniz belki lakin İnsanoğlusunuz siz. Arabanızın tekerini tekmelemenize gerek yok.

Sevdiğiniz bir tabağı düşürüp kırdığınızda tabağı suçlamazsınız. Islak ellerinizi, yıldızların o anki konumunu, karışık tezgahı suçlayabilirsiniz lakin suçlamazsınız tabağı. Tabak kırıldığı için üzülebilirsiniz ancak kızgınlık göstermezsiniz ona karşı. Öyleyse neden sizin arzunuza göre iş görmeyen cansız nesnelere karşı göstereseniz ki?

Fiziksel şeyler fiziksel şeylerdir. Sizin insafınıza tabidir onlar, sevdiklerim. Siz onlarınkine değil. Ansızın ortaya çıkabilen arızalarla kendinizin arasına biraz mesafe koyun. Öfke öfkedir. Müdahil olamazsınız. Çamaşır makinesi sadece bir çamaşır makinesidir. Araba sadece arabadır. Eviye eviyedir sadece. Ve lakin sizi üzmelerine ve gününüzü berbat etmelerine izin verirsiniz.

Ve Sevdiklerim, diğer insanlara kızıp gücendiğinizde, onlara; sizin kendinizi nasıl hissettiğinizden mesul, yolunuz üzerindeki arzıa çıkarmış beceriksiz nesneler gözüyle bakan bir parça vardır içinizde. Tekrar tekrar aynı noktaya geliyoruz; hisleriniz size aittir. Rahatsızlığınız sizin rahatsızlığınızdır. İçine girdiğiniz su birikintisi müsebbibi değildir ruh halinizin. Söylediğinizi duymayan bir tezgahtar müsebbibi değildir ruh halinizin. Bıçak sorumlu değildir yaradan. Bıçağı tutan sizin elinizidir. Sizin yaralar açan düşüncelerinize gelirsek, sıklıkla bu sizin kendi elinizdir. Hayatın iflah olmaz beklenmedik sürprizleri ile kendinizi yaralamanız gerekmez sevdiklerim. Arabalar bozulacaktır. Bilgisayarlar ve tezgahtarlar istediğiniz hizmeti vermeyecektir her zaman size. Bardaklar kırılır, ortalık tozlanır ve beklenmedik engeller takılırlar ayaklarınıza. Göreli dünyada yaşamaktasınız. Aziz canlarım, neden hayrete düşersiniz? Neden bu denli katısınız?

Her bir ufak tefek şeyle çarpışıp dövüşerek doldurabilirsiniz hayatınızı. Her zaman dik tutabilirsiniz kalkanlarınızı. Sizi öfkelendirecek bir şey bulabilirsiniz her an. Kapı kapanmayacaktır. Trafik ağır ilerleyecektir. Giysiler düşecektir askılarından. Sevdiklerim, silkinin kızgınlıklarınızdan. Alın yere düşen o giysiyi, ilgilenin onunla.

Mükemmel bir sağlık arzusundaysanız şayet engellerin arasından sıyrılarak geçin diğer tarafa. Öfke sahibi olmanız gerektiği fikrindesiniz, bir şekilde işinize geliyor bu. Hiç ama hiç öfkelenmemeniz gerektiğini söylemiyorum size. Sadece bunun işinize yaramayacağını hatırlatıyorum. Öfke psikyatristleri ve mehkemeleri iş sahibi kılar, öfkenin ifadesi doldurur dünyayı ve böyle olduğu halde onu körükleyen her ne olursa olsun hayatınızın topraklarını işgal edip idaresi altına alması gerekmez. Varolması gerekmez öfkenin.

Affetmek izalesidir öfkenin. Kızgınlık değildir onun çaresi. Ki eğer kendinizi kızgın hissediyorsanız da bunu göstermeniz gerekmez her zaman. Onun farkına varın ve ilerleyin. Peşiniz sıra sürüklemeye devam etmeyin onu. Öfkenin sizi kendine çektiğini hissedebilirsiniz ancak sizin kendi çektiğiniz bilettir öfke. Ne denli doğrulanıp onaylanırsanız onaylanın, ne denli haklı olursanız olun öfke öfkedir ve sahip olmanız gerekmez ona.

Çeviren: Engin Zeyno Vural