Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1936 SINDIRELLA GIBI Mart 11, 2006

CENNET#1936 Sindirella Gibi Mart 11, 2006

Tanrı dedi ki:

Yüreğinizin derinliklerinden yayılır sevgi. Serbest bırakın onu. Yüreğinizdeki sevgi oraya yapışıp kalmak istemez. Müsade etmeyin yüreğinizdeki sevginin pıhtılaşmasına. Bırakın özgürce aksın o. Küçük çocukların oradan oraya koşturmaları gibi yüreğinize de aynı hareket serbestisini tanıyın. İnsan kalbi meşakkatle ağır ağır ilerlemez, sevdiklerim. İleriye yönelik olarak da pek düşünmez. Sadece sever o.

Kendinizi öfkeli hissettiğiniz zamanlarda dahi sevgi canlıdır yüreğinizde. Sevginiz olmasaydı şayet, öfkeyi de hissedemezdiniz. Öfke size sevginin yüreğinizdeki o güzelim akışının bozulduğunu, bloke olduğunu, kesildiğini, pelteleşip akışkanlığını yitirdiğini, bir kenara atıldığını, inkar edildiğini ve tıpkı Kül-Kedisi Sindirella gibi küller arasında oturmaya vazifeli kılındığını söyler. Böyle olduğu halde sizin o harikulade yüreğiniz muazzam bir baloya layıktır ve ayaklarınıza uyan camdan pabuçlar da sevgidir. Sevgi saydamdır, sevdiklerim. Sevgi her vesilede görür sizi.

Yüreğiniz külleri eşelemekle vazifelendirildiyse bile şimdi, yanan bir kor vardır her zaman. Kalbin ışığı asla sönmez. Daimidir o. Nihayetsiz bir mumdur.

Öyleyse yüreğinizdeki sevgi neden bu kadar sık alt-üst oluyor? Böylesine güzel şarkı söylerken sesinin perdesi neden düşüyor? Kalbine giden fişi prizden kim çekerdi ki? Kim kansız kalmayı tercih ederdi? Kim kalbinden vaz geçerdi ve ne için? Kalbinizin düğmesini kapatmanızın mazereti ne olursa olsun buna değmez ve zaten işe de yaramaz. Düğmesi kapatılan sevgi ızdırap hisseder veya boşluk ki bu da onun ızdırabıdır.

Tüm hastalıklar kalbin tıkanmasından kaynaklanır. Acıyan bir ayak parmağı bile. Görünüşte ne denli alakasız olursa olsun tüm rahatsızlıklar membayı kurutma teşebbüsünden kaynaklanır. Yüreğiniz kabarmak, büyümek içindir. Yuvarlak biçimli bir yüreği kareye dönüştüremezsiniz. Olmayan suyu akıtamazsınız.

Evde emniyet içinde oturmak için değildir bir kalp. Emniyet güvenli değildir bir yürek için. Bir kafes gibidir onun için, yüreğin özgür olması gerektiğinden. Özgür olmak içindir yüreğiniz. Serüvencidir o. Dışarı çıkmalı ve oynamalıdır. Kendini keşfetmek için gitmelidir bir yerlere.

Tüm yüreklerin, doğduklarında zaten beraberlerinde olan sevgiyle akmaları halinde Yeryüzünde hiçbir hastalığın varolabileceğini düşünebiliyor musunuz gerçekten? Veya açlığın? Dolu yürekler, dolu dolu atan yürekler, dolu dolu akan yürekler çölleri vahalara dönüştürecektir ve ekinler büyüyecektir güneşe doğru.

Akan yürek ne yosun tutabilir ne de bir hastalık filizlenebilir onda.

Sevdiklerim, kalp hastası olmayın. Sağlıklı olsun yürekleriniz. Dolu olsun.

Katı olmak için değildir kalbiniz. Kabuğunun içindeki tedbirli bir kaplumbağa gibi olmamalıdır o. Sevinçle zıplamak içindir yüreğiniz. Sıçramak içindir. Yıldızlara erişmek ve onları armağan olarak Yeryüzüne indirmek içindir. Sevgiyi çoğaltmalıdır yüreğiniz; acıları, ızdırapları müdahil olduğu ve şikayet ettiği tüm o dünyevi şeyleri değil.

Boca edin yüreğinizi. Bir zar gibi atın onu, sevdiklerim. Kalbinizin zarları tam istediğiniz gibi gelecektir. Bir zar gibi attığınızda her zaman sevgi tarafı üste gelecektir yüreğinizin. Boca edin yüreğinizi ama bir kenarda bırakmayın onu. Bırakın yükselsin süzülerek. Uçan bir kuş olsun o. Güneşe erişen itici bir güç olsun, size yeniden ve yeniden ve yeniden geri dönen. Sevginin fazlasının kaybı, boşa gitmesi söz konusu değildir. Fazlası ancak beraberinizde kalır onun.

Yüreğinizdeki sevgiyi oyunlar oynaması için dışarıya bırakın bugün. Bırakın arkadaş olsun kainatla. Işıldasın, ışık versin, sıcaklık versin Yeryüzündeki ve Cennetteki tüm yüreklere, Cennet ve Dünya ayırd edilemez olsun biri birlerinden, böylelikle farkına varacaksınız Yeryüzündeki mutluluğun.

Çeviren: Engin Zeyno Vural