Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1924 Mutluluk Verin Kendinize Subat 28, 2006

CENNET#1924 Mutluluk Verin Kendinize Şubat 28, 2006

Tanrı dedi ki:

Ne size mutluluk veriyorsa içinizde, onu aklınızda bulundurmaya devam edin.

Belki şu andaki mevcut işiniz bir kaldıracı kımıldatmanızı da gerektiriyor ve bu da keyif vermiyor size. Kaldıracı hareket ettirmeniz gerek lakin bu hoşunuza giden bir şey değil. Belki de şiir yazmayı seviyorsunuz ya da okumayı. Veya dansetmeyi. Veya resim yapmayı. Veya rakamları. Veya bilgisayar programlarını.

Farzedin ki siz kendi çocuğunuzsunuz. Onu mutlu edecek şeyleri verin çocuğunuza. Arızi ve tesadüfi değildir mutluluk. Yukarıdan bakılacak bir şey değildir o. Zaruridir ve kendinize mutluluk temin etmekten siz mesulsünüz. Üzerinize konması için bekleyemezsiniz mutluluğu. Kainattan çabayla temin edin onu sevdiklerim.

Yaşam bütün gün şiir yazıp okumanıza olanak sağlamayabilir. Bir saat bile bulamaz mısınız bunun için? Çok mu yorgun olduğunuzu söylüyorsunuz? Yüreğinizi ne sevinçle dolduruyorsa onunla meşgul olmak giderir yorgunluğunuzu. Zamanınız olmadığını mı söylüyorsunuz? Lakin şunun farkına varın ki kendinize mutlu olmadığınızı söyleyecek kadar vaktiniz var. Belki boş boş oturup televizyon seyrediyorsunuz ve zaman geçiyor ancak size mutluluk vermiyor bu.

Ve lakin o manivelayla uğraşırken aşağı yukarı ve sizin için hiç de keyif verici değilken bu, şiiri ve onun size verdiği mutluluğu hatırlıyorsunuz.

Size mutluluk vermeyen bir şey iyi bir amaca hizmet edebilir. Size ekmek verir. Belirli zamanlarda belirli bir yerde olmanızı sağlar. Sevseniz de sevmeseniz de yapmakta olduğunuz iş nedeniyle önemli bir imtiyaza sahip olduğunuzu bilin. Hoşa gitmeyen bu işe karşı nezaketle yaklaşın. Sizi kapmak için dışarıda beklemiyordur o.

Onlara büyük mutluluk veren bir işe sahip olanlar da her dakika aynı keyfi almazlar işlerinden. Hoşlanmadıkları halde onlar da bir aşağı-bir yukarı manivelalarla uğraşmak durumunda kalırlar kimi zaman. Onlar da feragat etmek zorundadır.

Onlara zaman ayırabilecekken neden yadsıyorsunuz size mutluluk veren şeyleri. Mutluluğun hayatınızda olup bitenlere tabi olduğunu söylemediğimi biliyorsunuz, ancak kendinize mutluluk veremezsiniz de demiyorum Ben. Mutluluk veren şeylerden kaçınmayı mutluluğun kendisinden daha değerli saymıyorum. Mutluluk yoksunluğu ızdırap çekmeye denktir. Hayır, hayatınızı neşeden, keyiften, mutluluktan uzak geçirmenizi istemiyorum. Neşeden uzak durmanın kişiliğinizi mi şekillendirdiğini düşünüyorsunuz. Boşverin bunu. İnkarın, ızdırabın ve yakınmanın kişiliğinizi şekillendirdiğini düşünüyor olabilirsiniz. Emin misiniz bundan?

Lakin eğer bunu yapıyorlarsa bile neşe veren şey sevgi de verir ve yoktur sevgi gibisi, aziz canlarım. Eğer kişiliğinizi daha da şekillendirmeniz gerektiğini hissediyorsanız neşeyle, sevinçle, mutlulukla yapın bunu. Neşe içindeyken düşünmezsiniz kendiniz hakkında. Sevinç içindesinizdir. Neşe içindeyken neşe saçarsınız. Nedenli neşe sahibi olursanız o denli yayarsınız onu etrafınıza. Bu, ışık saçarak şekillendirir karakteri.

Katılık kişiliğe denk olamaz.

Yaşamınıza katılığı dahil etmeniz pek gerekli değildir. Yeteri kadarı kendiliğinden dahil olur o zaten. Bazı öğretmenler katıdır. Bazı ebeveynler katıdır. Lakin katı olmayın siz kendinize karşı. Sevecen olun yerine. Kimseyi şımarık yapmaz sevgi. Sevgiyi ve sevinci ışık olarak farzedin. Ne kadar fazla ışık alırsanız yaşamınıza o kadar fazlasını yayarsınız.

Kendinizi mutlu etmek üzere mesulsünüz, Bana ve kendinize karşı. Beklemeyin mutluluğu, sevdiklerim. Kendiniz dalın içine. Kabul etmeyecek misiniz size ayırdığım hakiki mutluluğu?

Çeviren: Engin Zeyno Vural