Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2498 Kendinize bir hikaye anlatın

CENNET#2498 Kendinize bir hikaye anlatın 27 Eylül 2007

Herşeyden önce, kendinize karşı dürüst olun, kendinize karşı iyi olun. Kendiniz için iyi şeyler düşünün. Kendinizi güçlendirin. Benliğinizi, kendiniz ve diğerleri hakkındaki hayırlı düşünceler ile besleyin. “Kendinize” ve “diğerlerine” beslediğiniz itibar duygusu ile ahenk içinde hareket edin. Bu iki unsur biribirlerini tamamlar. Bir bütündür onlar ve aynıdır.

Diğerleri için beslediğiniz negatif hisler, kendinize yönelik negatif hislerinizin gerçek göstergesidir. Bu böyledir. Diğerlerine yönelik saldırılarınız aslında kendinize yöneliktir.

Konuşan kişi kendi söylediklerini işitir. Diğer herkesten daha iyi duyar kendi söylediklerini. Kendi kendisinin gün boyunca yayınlanan radyo reklamı gibidir o. Satın almak istediğiniz şeylerin reklamını yaptığınızdan emin olun.

Bir cürüm gerçekleştiren kişi bunu kendisine yönelik işler. Eğer birilerinden bir şey çalarsa, kendi değerinden çalmış olur.

Birilerine bir şey verdiğinizde, bunu kendinize vermiş olursunuz. Verdiğiniz her armağanı almış da olursunuz. Söylediğiniz her bir sözle, ifadenizi hibe etmiş olursunuz. Bir düşünün sadece, istediğiniz her şeyin taşıyıcısı olabilirsiniz. Tatlı meyveler ve ekşi koruklar ihtiva edebilirsiniz, ya da bunların karışımını barındırabilirsiniz. İyisi mi tatlı meyveleri alın siz.

Düşünce şeklinizi değiştirmeniz gerektiğini söylediğimde, gerçekten, baştan aşağıya düşünce şeklinizi değiştirmek zorunda olduğunuzu kastediyorum. Biraz cila sürmekle olmayacaktır bu. Sizi kandırmayacaktır, hiç kimseyi kandırmayacaktır.

Baştan aşağı bir dönüşüme ihtiyacınız vardır. Geçmişten arta kalan çok fazla boya vardır üzerinizde, bunların çıkarılması zordur. İyice bir fırçalayıp, ovalamanız gerekebilir.

Şu andan itibaren kendinize, artık ağzınızdan hiçbir olumsuz sözün çıkmayacağını söyleyin. Bu sadece sizi münevver kılacaktır aziz çocuklarım. Bu sadece affediciliğin öncülüğünde olacaktır. Geride hiç bir kin ya da öfke kalmayacaktır; zira olumsuzluk kapının önüne konulmuştur artık. Sizi maziden sadece bu özgür kılacaktır. Geçmişten kurtulmaya nasıl da ihtiyacınız vardır? Geçmiş, üzerinizde muazzam bir baskı kurmuştur. Mazi en iyisi, en alası değildir. Geçmişe yeterince sahip olmadınız mı? Eskide kalmış düşüncelerle kendinizi yeterince cezalandırmadınız mı? Onlar geçerliliğini yitirmiş birer bariyerdir artık. Dışarı atılmalarının zamanı gelmiştir. Onları kapının önüne koymanın zamanı gelmiş de geçmektedir. Bu eski paçavraları giymeye devam etmek niye, aziz çocuklarım?

Sizi bekleyen pırıl pırıl, yepyeni giysiler vardır.

Yemekten sonra tabakları yıkarsınız. Şimdi aynı şekilde düşüncelerinizi yıkayın. Bayat düşünceleri çöp kutusuna atın. Çöptür onlar. Zihniniz çöp kutusu değildir. Düşüncelerinizi dönüşümden geçirin sevdiklerim. İyi olanları bulun. Artık sizin için eski püskü, hırpani düşünceler mevcut değildir.

Hergün yeni bir güne başlıyorsunuz. Bununla beraber, yeni kararlar almayı bırakın artık. Asıl hakimiyet yeni düşüncelerde olsun. Alınan kararlar, yeni düşünceler kadar kıymetli değildir. Yeni düşünceleri arzu etmek iyidir – yeni düşüncelere sahip olmak ise daha da iyidir. Yeni kararlar alıp kendinize vaatlerde bulunmak etkili değildir. Tazelenmiş düşünceler ise başlayan yeni bir mevsim gibidir.

Eğer yeni bir dünya ve yeni bir hayat istiyorsanız bunu sizin için düşünceleriniz gerçekleştirecektir. Düşünceleriniz geçmişte bunu sizin için yapmıştı zaten. Yani düşünce kalıplarınızın çok kuvvetli ve etkili olduğu hususu yeni bir şey değildir.

Belki de düşüncelerinizin üzerinde, zihninize davetsizce doluşmalarını istemediğiniz düşüncelerin üzerinde söz hakkınızın bulunmadığını düşünüyorsunuzdur. Hatta bunların başınıza musallat olduğunu dahi söyleyebilirsiniz. Öyleyse bu düşünceleri kendinizden uzaklaştırın – onlara gülün ve yeni düşünceleri davet edin; belki de onlara zıt olan yeni düşünceleri. Kendinize hikayeler anlatın. Zaten yaptığınız da budur.

Muhtemelen kendinize şöyle diyorsunuzdur: “Bu kişiden hiç hoşlanmıyorum. Hiçbir zaman da hoşlanmadım.”

Öyleyse kendinize değişik bir hikaye anlatabilirsiniz. Belki şöyle söyleyebilirsiniz:” Bu kişide hoşuma giden bir şeyler arayacak ve bulacağım. Bana söylemek istediklerine kulak vereceğim. Çağrısına yanıt vereceğim. Ondan hala hoşlanmasam bile onunla dost kalabilirim; kendi yollarımızda ilerlerken arkadaş olabiliriz yine de. Bunun hayrını göreceğim. Kolaydır bu. Bir güçlüğü yoktur. Bunlar artık benim yeni düşüncelerimdir.”

Çeviren: Engin Zeyno Vural