Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2488 Gözleriniz Kapalıyken bile

CENNET#2488 Gözleriniz Kapalıyken bile 17 Eylül 2007

Kendinizi bulmaya çalışırken, kendi benliğinizi yitirme halidir bu. Bana atfettiğiniz en küçük hizmette bile yücelirsiniz. Kendinizi bulmayı düşünmezsiniz. Yücelmeyi düşünmezsiniz. Hizmet etmenin, Bana yakınlaşmak anlamına geldiğini dahi düşünmezsiniz. Düşünceleriniz ve hizmetiniz bir bütün haline gelir. Düşündüğünüz şey, Bana hizmet etmek dahi değildir. Bu, tıpkı yürürken bir sonraki adımı atmanız gibidir. Tüm bu süreç, sorgulamadan, analiz etmeden ve üzerinde düşünmeden olagelmektedir.

Yapacağınız en iyi şeyin ne olduğunu düşünmezsiniz, en çok yapabileceğiniz ya da hiç yapamayacağınız şeyi düşünmezsiniz. Bu sadece önünüzde, yapılması gereken bir şeyi görme halidir ve bunu tıpkı yerde buduğunuz bir parça kağıdı kaldırdığınız bir sadelikle yaparsınız. Yerdeki kağıt parçasını ortadan kaldıran bir kahraman olduğunuzu düşünmezsiniz. Kendinizi hiç düşünmezsiniz. Aslında hiç bir şeyi düşünmezsiniz, lakin Beni kollarınızda taşırsınız ve tesadüfen bir farkedersiniz ki Ben, yüreğinizin ve zihninizin zirvesindeyim.

Ben somut değilim, buna rağmen soyut da değilim ve dünyanın aziz gösterdiği herşeyden daha hakikiyim sizin için. Kalbinizin çarpıyor olmasını ya da bazı dönüşümler yaşamasını kastetmiyorum. Siz farkında olmadan da çarpar o ve zaten kendi dönüşümlerini yaşar. İçyüzünü dışarıya çıkarır; fakat aslında içerisi ya da dışarısı mevcut değildir. Bir sergileme ya da gösteri hali mevcut değildir. Kalplerin yapması gerekeni, teklifsizce kendiliğinden yapar yüreğiniz. Sinenizdeki yüreğin sadece Benim için varolmasıdır bu, zira uğruna yaşanacak daha muazzam başka bir şey yoktur. Başka bir terchih durumu gerçekten mevcut değildir. Elmayla armut arasında tercih yapmak gibi bir şey değildir bu. Daha ziyade, hayatı yaşamakla onu varsayarak gelişigüzel üstlenmek arasındaki tercihtir. Başını derde sokarak sürekli mücadele veren birinin rolünü kim üstlenmek ister ki, üstüne üstlük bu kişi asla ve asla sizin kendiniz değilken? Ve böyle yaparak eğilim gösterdiğiniz hayatı seçersiniz.

Bir noktada, yoldaki belirli bir dönemeci seçtiğinizi görebilirsiniz. Bunun farkında bile olmazsınız. Daha sonra ise bir tercih yapmış olduğunuzu farkedebilirsiniz. Planlı bir şey değildir bu. Gözleriniz kapalıyken bile dönüşü olmayan o yola sapmış olursunuz. Dönüşü yoktur zira bunu istemezsiniz de. Benim kalbime giden yolu seçersiniz. Hayır, aslında yolu da seçmemişsinizdir. Benim yüreğimi tercih etmişsinizdir. Benim yürek halime yükselirsiniz. Benim sevgime adım atarsınız. Kendinizi Benim sevgime bağlarsınız. Benim sevgime sadakat yemini edersiniz. Sevgimin eteğine bir öpücük kondurur ve kendinizi yüceltirsiniz.

Öyle büyük bir tören söz konusu değildir. Sizin kabul göstermenize hangi tören karşılık verebilir ki? Sonsuza dek Yüreklerimize kazınmak üzere meydana gelen bu durumun hakkını hangi merasim verebilir? Yüreğiniz damgalanmıştır aziz çocuklarım ve bu Kelime Yaradan’dır.

Sevginin kanı yüreğinize akar ve bunun bir nihayeti yoktur. Bir zamanlar anemiden muzdariptiniz, şimdi ise tüm kan değerleriniz yerli yerindedir. Herşeyin üzerini kaplayan, toprağı saran, en yüksek dağlara ve en derin vadilere ulaşan bu sevgi dalgasının önüne set çekilemez.

Feth edildiniz. Bir savaş olmadı fakat yine de feth edildiniz. Gerçekten teslim dahi olmadınız. Sadece altından bir kalbe sahip olduğunuzu farkettiniz, bu vesileyle, yakalandığınız halde galip gelmiş oldunuz.

Çeviren: Engin Zeyno Vural